'Belediye Başkanı ve Çevresinin Keyfi Hareketleri Yüzünden Silivri'yi Kaybettik'

ABONE OL

Bugün yapılan kongrede CHP Silivri İlçe Başkan Adaylığından sağlık şartları elvermediğinden dolayı çekildiğini ifade eden Abdullah Yıldırım, Silivri'nin seçim yenilgisi nedeniyle önceki yönetime sert eleştirilerde bulundu. Yıldırım, 'Dönemin başkanı görevini layığıyla yapmadı. İlçe Başkanı ağırlığını koymadı, görevini ihmal etti. Belediye Başkanı ve çevresi keyfi hareket etti. İnsanları üzdü, kırdı, görüşmedi' dedi.

Abdullah Yıldırım, kongrede yaptığı konuşmada Özcan Işıklar ve yönetimini eleştiri yağmuruna tuttu. Eleştirilerden Suna Göçengil ve yönetimi de nasibini aldı. Eleştirilerin yanı sıra yeni seçilecek İlçe Başkanına tavsiyelerde de bulunan Yıldırım, “Önce partiyi büyütün, halka inin, kibirlenip böbürlenmeyin” diye konuştu.

 

“PARTİME İHANET ETMEDİM”

 

Abdullah Yıldırım, şöyle konuştu: “Değerli yol arkadaşlarım, 1992 yılından bugüne kadar partimin onurlu mücadelesinin her anında yer aldım. Onurla verilen bütün görevleri yerine getirmeye çalıştım. En zor günlerde partimin emrindeydim. Kırgınlıklar yaşasam da inandığım doğrulardan ve davamdan ödün vermedim. Partime ihanet etmedim. Partiliymiş gibi görünüp gidip başka partiye çalışmadım ve asla oy vermedim. CHP'li olmanın sorumluluklarını yerine getirmeye gayret ettim çünkü ben Cumhuriyet Halk Partiliyim.  

 

“CHP, ATATÜRK’ÜN BİZLERE EMANET ETTİĞİ KOCA BİR ÇINAR”

 

CHP'li olmak öyle sıradan gelip geçici bir heves değil, “Ben olmazsam parti biter, ben yoksak partide hiçbir şey olmaz, seçim alamaz” gibi söylemlerle yıpranacak bir parti değil. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurup bizlere emanet ettiği koca bir çınardır. Kökleri yıllar öncesine dayanan dev bir partidir. Bu görevlerde hepimiz gelip geçiciyiz. CHP, her daim var olacak. Parti üyesi herkesin asli görevi bugün ve yarın hiç olmadığı gibi birbirimize kenetlenmek ve güçlü olmaktır. Partisine gönülden bağlı, ülkesi ve gelecek için kaygısı olan tüm üyelerle birlikte beraber olmalıyız.

 

“SAĞLIK ŞARTLARIM NEDENİYLE ÇEKİLDİM”

 

Arkadaşlarımın talebi üzerine İlçe Başkanlığına aday oldum. Niyetimiz kaybettiğimiz seçim sonrası oluşan moral bozukluğunu gidermek, birleşme ve bütünleşmeyi sağlamak, dargınlıkları sonlandırmaktı. Sadece bir dönem iki yıllığına görev talep etmiştim. Fakat hayat şartları her zaman sizden yana olmuyor. Sağlık sorunlarımdan dolayı İlçe Başkanlığı adaylığımdan çekildim. Bu çekilme diğer aday kardeşimin lehine veya aleyhine asla değildir. Ben de sizler gibi bir delege olarak vicdanımın sesini dinleyerek oyumu kullanacağım.

 

“SİLİVRİ’DE SEÇİMİ NEDEN KAYBETTİK DÜŞÜNMEMİZ GEREKİR”

 

Partimiz şu an ikiye ayrılmış gibi görünüyorsa neden ve nasıl biz bu hale geldik diye düşünmemiz gerekir. Sanırım bu konuda da birilerinin özeleştiri yapması gerekiyordu. Bunun zamanı geldi ve geçti. “Partiyi birleştirmek, barıştırmak için geliyoruz, şu kadar gün kaldı” diyenlere soruyorum, partinin barışmaya niçin ihtiyacı var? Biz küs müydük, dargın mıydık? Bildiğim kadarıyla değildik. Aday belli olduktan sonra birileri ayrıldı, birileri küstü, birileri de istifa edip gitti. Başka partilerden aday oldular. Seçime girdiler. Sonuç? Silivri'de seçimi kaybettik. Daha önce 15 sene, sonra 10 sene iktidarda olduğumuz Silivri'de kaybettik.

 

“BELEDİYE BAŞKANI VE ÇEVRESİ KEYFİ HAREKET ETTİ”

 

Kişilere kızabilirsiniz. Haklısınız. O zaman şu sonuç çıkıyor; dönemin başkanı görevini layığıyla yapmadı. İlçe Başkanı ağırlığını koymadı, görevini ihmal etti. Belediye Başkanı ve çevresi keyfi hareket etti. İnsanları üzdü, kırdı, görüşmedi. Bütün bu eleştirilere katılıyorum. Kendisi ve çevresi halktan kopuk bir hayat yaşadı. Yılın büyük bölümünü yurt dışında geçirdi. Silivri'ye gereken çalışmaları yapmadı. Doğrudur. Bunlar ulusal basına da yansıdı. Partimize çok zarar verdi. Seçimi kaybetmek için ellerinden gelen her türlü gayreti gösterdiler. Bunda hemfikir miyiz?

 

“KAYBEDEN VE KAYBETTİRENLER SUÇLU”

 

Altı tane aday adayımız vardı. Bunlardan biri de bendim ama birimiz aday gösterildik. Genel Merkez iradesi mevcut Belediye Başkanla devam dedi. Bize düşen görev iradesine saygı göstermek, partimize sahip çıkmak, bütünleşmeyi devam ettirmek ve tekrar seçim kazanmaktı. Ben Genel Merkez'in iradesine saygı gösterdim. Partimin emrindeydim. Ne görev verdilerse yaptım. Dilerdim ki diğer arkadaşlar da aynı şekilde davransaydılar bugün bütün bunları konuşmazdık. Partiye küsülmez. Bunun hesabını parti içerisinde görürüz. Bugün oylarınızla bunun hesabını görün. Belediyeyi kaybettik. Yazık günah değil mi? Kim suçlu? Kaybeden ve kaybettirenler. Sizlerin suçu ne? Silivri halkının suçu ne? Seçim gecesi ağlayan partililerimizin vebalini kim taşıyacak? Bu sonuçtan mutlu musunuz? Hepimiz mutsuzuz. Çok az oy alan bir parti, Cumhur İttifakı diyerek gelip Silivri'de belediyeyi alıyor. Senelerdir verdiğimiz çabalar bunun için miydi? Bir sürü insanımız kanlı gözyaşı döktü. 

 

“İLÇE BAŞKANLIĞI BAYAĞI CAZİP HALE GELDİ”


Bugün memnuniyetle görüyorum ki salonumuz dolu. Görev almak isteyenler burada. Bugün İlçe Başkanlığı ve yönetimi bayağı cazip hale geldi. Ben 2007 yılını hatırlıyorum. Kongreye giderken birçok arkadaşıma yönetime girmeyi teklif ettim. Bahaneler önü sürerek katılmadılar. Ellerini taşın altına koymadılar. Bugünkü talep patlaması ne? CHP cazibe merkezi haline geldi.

 

“ENGELLEMELERE RAĞMEN AKP'Lİ BELEDİYEDEN SEÇİMLERİ ÇATIR ÇATIR ALMIŞTIK”

 

40-60 Yaş aralığındaki arkadaşlarımızın geçmiş yıllardaki yoğun fedakârlığı ve özverisi olmasaydı, partiyi bu günlere getirmeseydiler bir çokların iştahı açılmazdı. 2009 yılı öncesi kimse görev kabul etmiyordu. Edenler de patır patır istifa ettiler. O zamanki niyet başkaydı. O dönem bütün karşı çıkmalara ve engellemelere rağmen AKP'li belediyeden seçimleri çatır çatır aldık.

 

“ÖNCE PARTİYİ BÜYÜTÜN, HALKA İNİN, KİBİRLENİP BÖBÜRLENMEYİN”

 

Bugün bu görevlere talip olan arkadaşlara şunu anlatmak istiyorum, bugünden yaptığınız hesaplar iki sene sonrası için tutmayabilir. Birinci göreviniz CHP'yi Silivri'de büyütmek. Muhalefetteyiz. CHP, yıkılmayan ve zaptedilmeyen tek kale. Bu bilinçle hareket etmenizi diliyorum. Kendi ikbal ve geleceğiniz için değil, yaşadığınız şehrin sorunlarını, ülkenin geleceğini düşünerek sorumluluk ve görev anlayışınızı revize etmenizi diliyorum. Önce partiyi büyütün, halka inin, kibirlenip böbürlenmeyin. İlçemiz sorunlarını Büyükşehir ve Genel Merkeze taşıyıp çözmeye çalışın. Halkımız bundan memnun olur.

 

“LÜTFEN, VİCDANINIZIN SESİNİ DİNLEYİN”

 

Sevgili delege kardeşlerim bugün çok önemli bir görevi ifa edeceksiniz. Belki de önümüzdeki 20 senenin yol haritasını siz belirleyeceksiniz. Lütfen, vicdanınızın sesini dinleyin. Sağ duyunuza güvenin. En iyi kararı verebileceğinize dair inancım sonsuz. Ben de sizler gibi vicdanıma danışacağım. Partiye canla başla bağlı olan, aidiyet duygusu taşıyan ve bunu seçimlerde partisine çalışarak, oy vererek perçinleyen Cumhuriyet Halk Partili arkadaşa oy verecek. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, yaşasın tam bağımsız Türkiye! Kongremiz Silivri'mize, İstanbul'umuza ve Türkiye'mize hayırlı olsun.”

 

Haber : Batuhan GÜÇLÜ