Boy: "Gelin Şatafat İstiyor, Damat Kesesine Bakıyor"

Bölgenin bilinen düğün salonlarının işletmecisi Erdoğan Boy, İş Dünyası'nda evliliğe giden sürece ilişkin gözlemlerini paylaştı. “Düğün planı yapmaya gelen çiftlerde gelinin istedikleri mi daha çok ön planda oluyor yoksa damadın planları mı?” sorusuna Boy, “Genelde iki tarafın istekleri farklı oluyor. Gelin hanımın ilk isteği şatafat, yiyecek içecek çeşitliliği, yeni masa sandalye süslemeleri ama damatta kesesine göre bakıyor. Güzel şeyler bunlar, ömürde bir defa oluyor” diye cevap verdi.

Boy: "Gelin Şatafat İstiyor, Damat Kesesine Bakıyor"
Editör: Yaz Dostum
11 Şubat 2020 - 20:45 - Güncelleme: 11 Şubat 2020 - 20:50
İş Dünyası’nın bugünkü konuğu Saraylar Turizm TİC. LTD. ŞTİ. Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Silivri Polis Teşkilatı Güçlendirme ve Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve eski meclis üyesi Erdoğan Boy oldu. Eşi Gülsen Boy ile yayına katılan Erdoğan Boy; radyo programcısı Turhan Alyakut’un soruları doğrultusunda dinleyicilerle çalışma hayatına başlama serüveninden marka yaratma başarısına, hizmet anlayışından mutlu evliliğin sırlarına kadar pek çok konu üzerine fikirlerini içtenlikle paylaştı.

“BU BENİM BABA MESLEĞİM”

Turhan ALYAKUT: Erdoğan bey çok zor bir sektörde çalışıyorsunuz. Siz bir organizasyon işi yapıyorsunuz. Kalabalık insan gruplarını ağırlıyorsunuz ve onların mutlu olmaları gerekiyor sizin organizasyonlarınızda. Siz Saraylar Turizm adı altında yaptığınız işi bize biraz özetler misiniz? Ne zaman ve nasıl başladınız öğrenmek isteriz?

Erdoğan BOY: İsterseniz önce kendimi tanıtmakla başlayayım. Ben 1955 Erzincan doğumluyum. 1986 yılından beri Silivri’deyiz. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü mezunuyum. Evliyim. İki kızım var ve dünyalar tatlısı iki torunum var. Sektöre baba mesleği olarak 1976 yılında Mecidiyeköy’de girmiştik.

“İŞLETME BENİM İŞİM DİYEREK SARILDIM”

Önce Mutlu 1 Düğün Salonu, sonra Şişli’de Mutlu 2 Düğün Salonu, ardından Bahçelievler’de Mutlu 3 Düğün Salonu oldu. Haznedar’da Güzel Mutlu Düğün Salonu oldu. Sonra bu sektörün paralelinde Bakırköy’ün en güzel yerinde Cafe Milano’yu açtık. İşletme mezunuyum, işletme benim işim diyerek bu işe sarıldım.

“BAKIR SARAY’I BEYAZ SARAY’A DÖNÜŞTÜRDÜM”

1986 yılında rahmetli babam burada Beyaz Saray’ın yerini almıştı. Bakır Saray’dı. Sonra bende buraya geldim; Bakır Saray’ı Beyaz Saray’a çevirdik. Birçok meşakkatten sonra Silivri’ye tanınmış bir marka kazandırdık.

“BEYAZ SARAY, HEMŞERİLERİMİZDE GÜZEL İZLER BIRAKTI”

Turhan ALYAKUT: Evet şu an yerinde olmasa bile insanlar Beyaz Saray’ı biliyorlar ve unutamıyorlar. Neden acaba?

Erdoğan BOY: Demek ki bıraktığı izler güzel olmuş. Hala bile adres tarif ederken Beyaz Saray’ı söylüyoruz. Bu da benim için güzel bir şey.

“İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM”

Turhan ALYAKUT: Babanızın bu işi yapıyor olması ve işletme mezunu olmanız haricinde bu iş bir zorunluluk olarak başlamadı herhâlde?

Erdoğan BOY: Değil. Şöyle bir söz vardır; “Eğer çalıştığın işte yorulmak istemiyorsan sevdiğin işi yapacaksın” diye. Bir kere bu iş tercihinde çok önemlidir. Zevkle, şevkle çalışacaksın ki o zaman daha verimli olur ve de yorulmazsın. Bu sektörde insanların en mutlu anlarına tanıklık ediyor ve ev sahipliği yapıyorsunu dolayısıyla daha çok titiz olmanız ve özen göstermeniz gerekiyor ki onların mutluluğuna katkı sunabilesiniz. İşimi seviyorum. Severek yapıyorum. Onun için de yorulmuyorum.

“MEGA SARAY, KONGRE MERKEZİ BÜYÜKLÜĞÜNDE”

Turhan ALYAKUT: İşinizin önemli parçası düğün, kına gibi organizasyonlar ama onun haricinde mekanlarınızda ne tür organizasyonlara ev sahipliği yapıyorsunuz?

Erdoğan BOY: Hizmet çeşitliliğimiz özellikle Mega Saray kurulduktan sonra oldu. Zaten ben onu kendim kurdum. Genelde nasıl olur? Bir mekan bulur orayı düğün salonuna çevirmeye kalkarsın. Ben oranın arsasını almıştım bir arkadaşla birlikte. Kafamda projeyi tasarlamıştım, burada hayata geçirmek için baya bir çaba sarf ettim. Orada şirketlerin seminerleri oluyor salon ikiye bölünüp ayrılabildiği için diğer tarafta yemek düzenine geçebiliyoruz. Bu esnada tabak çatal kaşık sesi kimseyi rahatsız etmemiş oluyor. Tamamını açtığımız zaman adeta bir kongre merkezi gibi oluyor. Belki de Türkiye’de düğün salonları içinde biz Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği olarak mini bir fuar düzenledik. Silivri EXPO adını vermiştik. Çok da güzel oldu. Gelenlerde hayran kaldılar.

“BEYAZ SARAY’DAN SONRA İŞLETMELERİMİN İSMİNDE BİLİNİRLİK İÇİN SARAY’DAN VAZGEÇMEDİM”

Turhan ALYAKUT: Şirket isimlerinde Saray’ı seçmenizin özel bir nedeni var mı?

Erdoğan BOY: Bahsettiğim gibi Beyaz Saray’ın eski ismi Bakır Saray’dı. Bende bakır döşeme malzemelerini kaldırdım, her tarafı beyaza boyadım ve pırıl pırıl yaptım. Aklıma Beyaz Saray gelmişti. Beyaz Saray’ın devamı olarak Mega Saray geldi. Daha büyük olduğu için ismin başına Mega’yı koyduk. Saray’ı yine devam ettirdim çünkü insanlar Mega Saray’ın da Beyaz Saray’a ait olduğunu bilsinler istedim. Hatta fak ettiyseniz yeni açılan yerimiz Mega Country’de ‘mega’ kelimesini taşıyarak oranın devamı oldu ki müşterilerim üzerinde gerçekten olumlu bir etkisi oldu.

“PERSONELLERİME HER ZAMAN ‘EMPATİ’ YAPMALARI YÖNÜNDE TAVSİYELERDE BULUNUYORUM”

Turhan ALYAKUT: İnsanlar en özel günlerini sizlere emanet ediyor dolayısıyla planda olmayan küçücük bir aksaklık ömrü boyunca kurduğu hayali yerler bir edebilir. Buna nasıl hazırlanıyorsunuz? O süreci nasıl planlıyorsunuz?

Erdoğan BOY: Bunun iki aşaması var. Öncelikle düğün sahipleriyle görüşüyoruz. Nasıl bir organizasyon istediklerini, ona göre hareket edeceğimizi söylüyoruz. Bizim hizmet yelpazemiz gerçekten çok geniş. Yaş pasta kuru pastasından, en ağır yemeklere kadar sunumlarımız olabilir; kokteyl de dahil. İkinci aşamada personelle yaptığımız toplantılardır. Personellere tavsiyelerde bulunuyorum; empati yapın, düğün sahipleri buraya gelene kadar birçok meşakkatle karşı karşıyadır diyorum. Ayrıca bazen akrabalar da düğüne müdahil oluyorlar; mesela düğüne bir hafta kala bir düğünün iptal edildiğini biliyorum, gelin hanımın halası karışmış, çeyiz alımında işin boyutu değişmiş. Sadece salon iptal olmadı düşünün düğün de iptal oldu.

“AKSİLİK İSTEMİYORUM”

İşte onun için personellerime düğün sahiplerini burada kendi evlerindeymişçesine rahat hissettirmek adına çok hassas davranacaksınız diyorum. Anlayışla karşılamalarını rica ediyorum. En özel anlarının güzel geçmesi için kesinlikle aksilik istemiyorum. Bu hassasiyetle de organizasyonlarımız genelde güzel geçer.

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ HER ŞEYDEN ÖNCE GELİR”

Turhan ALYAKUT: Peki olası bir kriz durumu için hazırlığınız var mı? Diyelim ki bahçede düğün planlandı ancak aksilik bu ya yağmur başladı. Ne olacak?

Erdoğan BOY: Bizim birinci hedefimiz para kazanmak değil, müşteri memnuniyetidir. Onların en özel günlerinde yardımcı olmaktır. Biz bütün bu olasılıkları göz önünde bulundurduk. Hatta Mega Country’i kiralarken, kır bahçesi daha önce de benim gündemimdeydi. Benim işletme anlayışımda iki temel prensip vardır; ya yere göre iş, ya da işe göre yer. Ben Mega Saray’ı kendi işime göre bir yer yaptım. Daha sonra işime göre de bir yer aradım Mega Country’i buldum. Burada en güzel kır bahçesi giderdi. Şimdi ikinci aşamada içinde restoran eksikliği vardı onu gidermeye çalışıyoruz. Biz orayı aldığımızda restoran bölümü vardı ancak çok küçüktü. Büyük bir tadilat ve masrafla orayı 450 kişi kapasiteli kapalı bir alan haline getirdik. Önde teras da var. Bahsettiğiniz yağmur olasılığına karşılık biz içeriyi daima boş tutuyoruz. Geçen sene başımıza tam da bahsettiğiniz gibi bir olay gelmişti. Çok memnun kalmışlardı. Aksi halde düğün başlamadan insanların en özel günü harap olup gidiyor. Bu imkan sanırım birçok kır bahçesinde yok. Biz buna çok önem veriyoruz.

“TAKI, EN GÜZEL GELENEKLERİMİZDEN BİRİ”

Turhan ALYAKUT: Takı meselesine de gelelim. Takı süresi uzadıkça misafir sıkılır ama tam tersi düğün sahibi ne kadar uzun olursa o kadar sevinir.

Erdoğan BOY: Takı bizim en güzel geleneklerimizden biri. Yeni yuva kuranlara karınca kararınca katkıda bulunmaktır. Ama son zamanlarda yeni bir moda yayıldı. Bu da çok güzel. Bizde mümkün olduğunca uygulamaya çalışıyoruz. Düğün başlamadan önce gelin ve damat girişte bekler. Gelen takısını takar içeriye geçer. Özellikle hafta sonları birkaç düğün olabiliyor. Kapıdaki takı sistemiyle düğünden düğüne yetişme acelesi olan misafirlerimizin sıkıntısını da çözmüş bulunmaktayız.

“MANTIK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE HAREKET EDİYORUZ”

Turhan ALYAKUT: Anladığım kadarıyla sizin sektörünüzde de moda var. Görüyorum birçok yerde gelini tahterevalli ile getiriyorlar. Ya da makara sistemi kurup da kayıkla düğün salonuna ulaştırmaya çalışıyorlar. İstenmeyen kazalar da oluyor. Trendlerin değiştiği bir dünyada siz kendinizi yeniliklere nasıl hazırlıyorsunuz? Tecrübeniz dahilinde çiftlere, ailelere önerdiğiniz ya da önermediğiniz şeyler oluyor mu? 

Erdoğan BOY: Mutlaka. Risk taşıyan durumlar varsa kendilerini uyarıyor ve ikna etmeye çalışıyoruz. ‘Burayı kiraladım, istediğimi yaparım’ zihniyeti olmaz. Mantık çerçevesinde o özel anları en güzel şekilde geçirmeye çalışırız.

“SON DAKİKAYA KALMADAN MÜSAİT GÜNÜ BULMALARI ÖNEMLİ”

Turhan ALYAKUT: Çiftler ne kadar süre önce gelip salonu kiralıyor? Son dakika da gelip de ‘bize mekan lazım’ diyen de var mı? Nedir bunun mantıklı süresi?

Erdoğan BOY: Aileler tamamen anlaştıktan sonra gelip o ay için müsait günü bulmaları önemli. Aylar öncesinden temkinli davranmaları gerekebiliyor.

“1 SENE ÖNCEDEN GÜN ALMAK ONLARIN AVANTAJI, BİZİM DEZAVANTAJIMIZ”

Turhan ALYAKUT: Fiyat açısından 1 sene sonraya gün almak daha avatanjlı oluyor mu?

Erdoğan BOY: Onlar için olabilir ama bizim için pek olmuyor çünkü 6 ay ya da bir sene sonrası için sabit fiyatta anlaşıyorsunuz ancak ondan sonra pastaya, meşrubata bir şeylere zam gelebilir, her şey olabilir.

“HER BÜTÇEYE HİTAP EDEN DÜĞÜN SALONLARI VAR”

Turhan ALYAKUT: Düğün yapmak çok masraflı bir iş. Bunun en önemli gider ayaklarından biri de düğün salonu kiralamak diye düşünüyorum. Yoksa yanlış mı düşünüyorum?

Erdoğan BOY: Şimdi sektörümüzde çok farklı işletmelerimiz var. Bütçeye göre de var. İnsanlar tabi ki tercihlerinde serbestler.

“GELİN ŞATAFATA, DAMAT KESESİNE BAKIYOR”

Turhan ALYAKUT: Düğün planı yapmaya gelen çiftlerde gelinin istedikleri mi daha çok ön planda oluyor yoksa damadın planları mı?

Erdoğan BOY: Genelde iki tarafın istekleri farklı oluyor. Gelin hanımın ilk isteği şatafat, yiyecek içecek çeşitliliği, yeni masa sandalye süslemeleri ama damatta kesesine göre bakıyor. Güzel şeyler bunlar, ömürde bir defa oluyor.

“EV ALMANIN YOLU EVLENMEDEN GEÇER”

İşimizle ilgili başka bir hatırlatmada bulunmak isterim. Piyasayı tetikleyen sektör inşaat sektörü denir. Ben buradan tüm işletmeci dostlarıma da selamlar gönderiyorum. Asıl itici güç bizleriz. Şimdi ev almanın yolu evlenmeden geçer. Yani önce evlenecekler ondan sonra ev’lenecekler. Gelinliği, damatlığı, yatak odası, beyaz eşyası, takılar, kuyumcular, kuaförler yeni bir yuva kurmak birçok sektörü ilgilendiriyor. Biz karşılıklı samimiyet ve güvene inanıyoruz; hemşerilerime buradan teşekkürlerimi sunuyorum. 

“FİYATLA DOĞRUDAN ALAKALI BİR DURUM”

Turhan ALYAKUT: Sizin sektörünüzü olumsuz olarak etkileyen şeyler neler?

Erdoğan BOY: Bu daha ziyade müşterilerin tercihiyle ilgili bir şey. Belki de fiyatla doğrudan alakalı. Daha ucuz tercih ettiğinde tabi ki bunun risklerine de katlanacaktır.

“EVLENMEK ÖNEMLİ AMA AİLE OLABİLMEK ÇOK DAHA ÖNEMLİ”

Turhan ALYAKUT: Siz hem bu sektörün duayeni hem de çok uzun süredir mutlu bir yuvayı sürdüren taraf olarak evlenecek gençlere ne öneriyorsunuz?

Erdoğan BOY: Evlenirken çok iyi karar vermeleri gerekiyor. Tekrar tekrar düşünüp birbirilerini iyi tanımalılar. Bir toplumun temel taşıdır aile. Aile yapısı ne kadar güzel olursa inşası o derece sağlam olur. Evlenmek önemli ama aile olabilmek çok daha önemli. Eşimle buraya birlikte gelmemin sebebi eşime olan saygımdır. Bir de unutmasınlar hiçbir arkadaş, aileden daha öncelikli olmamalıdır. Ne evlendikten önce ne de evlendikten sonra. Bunu uyguladıktan sonra arkadaşları da kendilerinden örnek alacaktır. Bu arkadaşını dışla demek anlamasına gelmemelidir. İyi düşünsünler…

TEŞEKKÜR

Turhan ALYAKUT: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Erdoğan BOY: Silivri SİAD ailesine, SİAD’ın değerli Basın Komitesi Başkanı Dilek hanıma, Küpe FM ailesine, Turhan bey size teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar diliyorum.

Haber : Batuhan GÜÇLÜ
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum