Silivri Belediyesi'nden Silivri Tarih Derneği'ne şaşırtan cevap!

Silivri Tarih Derneği, Kalepark Sosyal Tesislerinde ofis olarak kullanılan yapının arkasında yer alan boşlukta atıl durumda bulunan tarihi eserlerin gerek hava koşulları, gerek çalınma riski, gerek üst üste konulmasından kaynaklanabilecek kırılma, çatlama ve toprak zemine temas etmesi üzerine oluşabilecek yosunlanma ile kararma riskinden dolayı sağlıklı ve güvenilir koşullarda korunması ile alakalı Silivri Belediyesine tespit, görüş ve önerilerinin olduğu 3 sayfalık bir rapor ve dilekçe sunmuştu. Dilekçede söz konusu eserlerin korunması ile alakalı ne gibi çözümler üretileceği, envanter kayıtlarının olup olmadığı da sorulmuştu. Silivri Tarih Derneği, dilekçeye gelen cevabı raporda yer alan fotoğraflarla birlikte kamuoyu ile paylaştı. Dilekçeye verilen cevap çok şaşırttı. Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Harun Akkan imzalı cevap metninde, “Güvenlik kameraları, güvenlik görevlileri bulunmasından ötürü herhangi güvenlik zafiyeti bulunmadığı gibi müze denetiminde depolama alanına götürülünceye dek burada muhafaza edilmesinde herhangi sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Önerilerinizi alandaki buluntularla ilgili yapacağımız bir yeni çalışma kapsamında ihtiyaç duyulması ve uzmanlarca onaylanması durumunda değerlendirebiliriz” denildi.

Silivri Belediyesi'nden Silivri Tarih Derneği'ne şaşırtan cevap!
Editör: Yaz Dostum
28 Nisan 2021 - 20:52 - Güncelleme: 28 Nisan 2021 - 21:46

Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın talimatı ile yenilenen Kalepark Sosyal Tesislerindeki ofis olarak kullanılan yapının arkasında yer alan boşlukta yığıntı halde bulunan tarihi eserlerin akıbetiyle alakalı takibini bırakmıyor.

Bahsi geçen alanda atıl durumda bulunan tarihi eserlerin gerek hava koşulları, gerek çalınma riski, gerek üst üste konulmasından kaynaklanabilecek kırılma, çatlama ve toprak zemine temas etmesi üzerine oluşabilecek yosunlanma ile kararma riskinden dolayı sağlıklı ve güvenilir koşullarda korunması ile alakalı Silivri Belediyesine tespit, görüş ve önerilerinin olduğu 3 sayfalık bir rapor ve dilekçe sunan dernek, bu kapsamda söz konusu eserlerin korunması ile alakalı ne gibi çözümler üretileceği, envanter kayıtlarının olup olmadığını da sormuştu. Silivri Tarih Derneği, dilekçeye gelen cevabı raporda yer alan fotoğraflarla birlikte kamuoyu ile paylaştı. Dilekçeye kısa bir süre sonra gelen cevap, bir hayli şaşırttı.

Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Harun Akkan imzalı cevap metninde, “Güvenlik kameraları, güvenlik görevlileri bulunmasından ötürü herhangi güvenlik zafiyeti bulunmadığı gibi müze denetiminde depolama alanına götürülünceye dek burada muhafaza edilmesinde herhangi sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Önerilerinizi alandaki buluntularla ilgili yapacağımız bir yeni çalışma kapsamında ihtiyaç duyulması ve uzmanlarca onaylanması durumunda değerlendirebiliriz” ifadelerine yer verildi.


22.03.2021 tarihli Silivri Tarih Derneği’nin “Tarihi Eserlerin Koruma Altına Alınması ve Koruma Önerileri” konu başlıklı dilekçesi aynen şöyle:

“Silivri Kalepark Sosyal Tesislerinde ofis ve wc olarak kullanılan yapının arkasında yer alan boşlukta atıl durumda bulunan tarihi eserlerin gerek hava koşulları, gerek çalınma riski, gerek üst üste konulmasından kaynaklanabilecek kırılma, çatlama ve toprak zemine temas etmesi üzerine oluşabilecek yosunlanma ile kararma riskinden dolayı sağlıklı ve güvenilir koşullarda korunması gerekmektedir. Konuyla alakalı önerilerimiz dilekçenin ekinde yer almaktadır. Dilekçe konusu hususunda değerlendirmenizi, söz konusu eserlerin korunması ile alakalı ne gibi çözümler üretileceği, alanda bulunan eserlerin envanter kayıtlarının olup olmadığı, Kalepark sit alanı içerisinde ve diğer bölgelerde yer alan tarihi eserlerin envanterlerinin bir kopyasının derneğimizin Silivri ile ilgili çalışmalarında kullanılması ve arşivlenmesi amacıyla mümkün ise dijital olarak tarafımıza iletilmesini, dilekçemizin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında cevaplandırılmasını ve tarafımıza yazılı olarak bilgi verilmesini arz ederiz.”

24.03.2021 tarihli Silivri Belediyesinin “Fatih Mahallesi 151 ada, 25 parselde muhafaza edilen tarihi Eserler Hakkında” konu başlıklı cevabı ise aynen şöyle:

“Silivri ilçesi, Fatih Mah., 151 ada, 25 parselde yer alan Kalepark Sosyal Tesislerinde muhafaza edilen eserle ilgili dilekçe ile tarafımıza yapmış olduğunuz talep kapsamında öncelikle İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından Belediyemize zimmetlenmiş eserlerle ilgili envanter yahut bilgilerine dair herhangi bir veri tarafımıza verilememektedir. Hazırlamış olduğumuz envantere esas eser bilgileri, Müze’nin müsaadesi dışında herhangi resmi kurumla bile paylaşılamamaktadır. Bununla ilgili tarafımıza olumlu bir cevap verilememektedir. Güvenlik kameraları, güvenlik görevlileri bulunmasından ötürü herhangi güvenlik zafiyeti bulunmadığı gibi müze denetiminde depolama alanına götürülünceye dek burada muhafaza edilmesinde herhangi sakınca bulunmadığı belirtilmiştir. Yazınızda belirttiğiniz sunum önerilerinizi bahsi geçen alandaki buluntularımızla ilgili yapacağımız bir yeni çalışma kapsamında ihtiyaç duyulması ve uzmanlarca onaylanması durumunda değerlendirebileceğimizi bilgilerinize rica ederiz.”

DERNEK TARİHİ ESERLERİN KORUNMASI İÇİN BU İŞİN TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEK

Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği, gelen bu cevaba istinaden Silivri'deki eserlerin daha düzgün koşullarda muhafaza edilmesi ve sergilenmesi adına yaptıkları başvuruyu sürdüreceklerini açıkladı.



Öte yandan Silivri Tarih Derneği, “SİLİVRİ'YE DAİR | KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI ve SERGİLENMESİ” başlığı altında geniş bir pasaj açarak konuyu ele aldı. İlgili açıklamada şunlar kaydedildi;

“Kültürel miras, bir toplumun bilimsel, kültürel, tarihsel, evrensel geçmişini ve geleceğini yansıtan somut ya da somut olmayan değerler bütünüdür. Kültürel miras kavramına somut ve soyut olmakla birlikte doğal miraslar da dahildir. Bunların tamamı kültürel mirası oluşturur.

Somut kültürel miraslar, anıt, yapı, heykel, arkeolojik eser, kitabeler, lahitler, steller vb. eserlerin tümüdür.  Soyut olmayan kültürel miraslar toplumun folklorünü, kültürünü, dilini anlatan tüm tarihsel geçmiştir. Doğal miraslar ise kültürel açıdan önem teşkil eden, toplumların yaşadıkları, biyolojik çeşitlilikler, mağaralar vb. alanların tümüdür.
Kültürel mirasın korunması konusuna gelecek olursak koruma sözlük anlamı olarak “bir varlığı tehlike ve dış etkilere karşı güvence altına almak” , kültürel miras açısından ele aldığımızda tarihi ve sanatsal değeri bulunan eserin yaşamının sürdürülebilir olması için gerekli önlemleri almak anlamındadır.

Çağdaş koruma yaklaşımları günümüzde tekilci yaklaşımdan ziyade ait oldukları çevre ile bir bütün olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Bir yapı ya da bir eserin tek başına korumaya alınmasından ziyade bulunduğu ve koruma altına alındığı çevre/ çevre koşulları ile bir bütündür. Hiçbir eser ya da kalıntı tek başına var olamaz.

Örneğin bir sit alanı olan Silivri Kale Park bölgesi eski dönem fotoğraflarından ve buluntularından yola çıkıldığında sınırları içerisinde bir adet kilise, havra ile çevresinde mezar alanları barındırmaktadır. Bu da bu alanı arkeolojik bir alan taramasına itmelidir.  Nekropol alanı olan Cumhuriyet mahallesi bölgesi gibi bu bölge de potansiyel olarak arkeolojik kazı alanı statüsündedir. Bu bölgelerin tamamında bulunan her bir eser çevresi ve bağlı olduğu çevre koşulları ile değerlendirmeli koruma yöntemleri ve önerileri buna göre geliştirilmelidir.

Tam da bu noktada bu alanlarda bilimsel ve akademik çalışmalar yapılmalı bunun sonucunda bilimsel/akademik heyetin önerileri doğrultusunda "ALANINDA UZMAN" kişilerce koruması ve topluma tarihi bir alan olarak kazandırılması gerektiğini düşünmekteyiz.

Bu önerilerin bir başlangıcı olması amacıyla Bültenimizin ikinci sayısında güncel fotoğrafları ile net bir şekilde belirttiğimiz Kale Park içerisinde bulunan köşe bir noktada pek çok eserin üst üste yığıldığını, bunların doğa şartlarına maruz kalarak tahribata uğradığını belirtmiştik. Yığıntı halde bulunan eserlerin daha düzgün şekilde tasnif edilmesi, zaten az sayıda bulunan Silivri'ye ait eserlerin her birinin temizlenerek kapalı bir ortamda muhafazaya alınması gerektiğini, sergilenen bazı eserlerin dış koşullardan etkilenerek kaidelerinin bozulduğu, kötü bir görüntüye sebep olduğunu tespit etmiştik.


Bu doğrultuda eş zamanlı olarak Silivri Belediyesi'ne söz konusu hususta tespit, görüş ve önerilerimizin olduğu bir 3 sayfalık bir rapor ve dilekçe sunduk. Dilekçede bu önerilerin yanı sıra Silivri'ye ait tüm arkeolojik, doğal ve kültürel mirasların envanter listelerini, Silivri Tarihi adına yürüttüğümüz çalışmalarda referans olması amacıyla kullanmak üzere ve Silivri halkının ilçesindeki envanterlerin tamamına kolayca erişim sağlaması, akademik ve bilimsel alanlarda dijital olarak erişilebilirliğinin olması adına rica etmiştik. Dilekçemizin cevabını, raporda yer alan fotoğrafları çekildiği tarihler ile birlikte halkımızla paylaşıyoruz. Silivri'deki eserlerin daha düzgün koşullarda muhafaza edilmesi ve sergilenmesi adına yaptığımız başvuruyu sürdüreceğiz.

( * Silivri'ye ait birçok eser aynı zamanda İstanbul Arkeoloji Müzesi deposunda yer almaktadır. )

Derneğimizin kuruluş ve çalışma alanlarından biri olan Silivri'ye ait somut/soyut/doğal kültürel mirasın korunması adına sunduğumuz öneriler Silivri'de bir “MÜZE GEREKLİLİĞİ” şartları sağlanana dek önleyici koruma ile bu eserlerin daha az tahribata uğraması ve sağlıklı şekilde sergilenmesi amacı taşımaktadır. Önleyici koruma, kültür varlıklarının korunması için en uygun koşulların sağlanarak bazı tehlikeler karşısında oluşabilecek herhangi bir hasarı önlemek, kültür varlıklarının bozulması sürecini yavaşlatmak, önlemek anlamına gelmektedir. Önleyici koruma tedbirleri bir eserin veya yapının belgelemesinin yapılmasından, temizliğine, koruma altına alınmasına, paketlenmesine ve sergilenmesine kadar olan tüm sürecin bütünüdür. Bu eserlerin düzgün çevre koşullarında sergilenmesi, koruma önlemlerinin kalıcı olarak alınması, korunacağı/muhafaza edileceği alanların doğru hazırlanması yalnızca ve yalnızca kültürel mirasa bakış açısı ile alakalıdır. Önleyici koruma süreklidir ve kültürel mirasın yaşamı boyunca devam eder. Hiçbir zaman sona ermez. Buna bağlı olarak Silivri'deki tüm eserlerin doğru şekilde korunması, sergilenmesi ve muhafaza edilmesi gerekmektedir.


Silivri Tarihi Kültürel Mirası Koruma Eğitim ve Araştırma Derneği, öncelikle Silivri'deki kültürel, toplumsal mirasın ayakta kalmasını sağlamaya çalışarak "DOĞRU BİR KÜLTÜREL MİRASA BAKIŞ AÇISI İLE" tüm verilerini toplumla bilimsel ve akademik alanlarda buluşturmayı hedeflemektedir. Tüzük ve amaçlarımız gereği yaptığımız her çalışma topluma ve bizlere kültürel mirasa, çevreye, insana, sanata ve kültüre dair bir çabanın ürünüdür.

Derneğimizin baktığı göz, görmeyi arzuladığı tarihe sahip çıkma bilinci bu temellere dayanmaktadır. Akılcı, bilimsel ve akademik veriler ışığında aklı ile tarihsel, kültürel değerlere bakar, kalbi de tüm toplumun bütün bu değerleri önemsediğini, koruduğunu ve gelecek kuşaklara aktardığını umut etmektedir.

SİLİVRİ TARİHİNE SAHİP ÇIK!”




 

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Bravo
    2 yıl önce
    Çok net ve doğru bir yaklaşım. Keşke tüm STK'lar bu şekilde somut adımlar atıp bilimsel ve mantıksal olarak hareket etseler.