**
AK Parti Silivri Teşkilatı'nda hissedilir bir değişim rüzgarı esiyor ve ben de bu rüzgarın taşıdığı belirsizliği yakından hissediyorum. Özellikle Silivri İlçe Kadın Kolları Başkanı Sevnur Şahin'in görevden ayrılışına dair hala net bir açıklama yapılmaması, bu değişimlerin ardındaki nedenleri bana sorgulatıyor. Kendi isteğiyle mi ayrıldı, yoksa siyasi bir manevranın kurbanı mı oldu; bu soru hala yanıtsız.
AK Parti'de "Ayıklama" ve "Temizlik" Süreci mi Başladı?
Parti genelinde ise bir "ayıklama" ve "temizlik süreci" yaşandığına dair güçlü duyumlar alıyorum. Bu, basit bir "yenilenme"den çok daha öte, daha stratejik bir dönüşümü işaret ediyor. Yeni mahalle başkanları listesinde pek çok deneyimli ismin yer almaması, bu "temizlik"in en somut göstergelerinden biri olarak önümüze çıkıyor.
Bu sürecin en çarpıcı yönü ise, partiye olan bağlılık, sahada çalışma azmi, teşkilatçılık tecrübesi gibi geleneksel ve kritik başarı kriterlerinin geri planda bırakıldığı, maddi gücün birinci plana çekildiği iddiaları. Üstelik, bu durum sadece mahalle başkanlıklarıyla sınırlı değil; yürütme kurulu üyeleri gibi daha üst kademelerde de benzer tercihler dikkatimi çekiyor. Parti yönetiminin, "yeni dönemde" daha "iş dünyasıyla entegre" ve finansal olarak daha güçlü bir teşkilat imajı hedeflediğini düşünüyorum.
Ancak bu durum, siyasi etik, liyakat ve adanmışlık tartışmalarını da alevlendiriyor. Yıllardır AK Parti davasına ömrünü adamış, gecesini gündüzüne katarak fedakarca çalışan ancak belki de cebinde o kadar parası olmayan dava mensuplarının şimdi göz ardı edilmesini kaygı verici buluyorum. Benim için bu, sadece bir kadro değişikliği değil, partinin ruhuna dair bir sorgulama. Acaba AK Parti, "paralı teşkilat" olma yolunda, "gönüllü taban"ının fedakarlığını gözden mi çıkarıyor?
Gözler, AK Parti Silivri İlçe Başkanı Sami Barlas'ın yönetim biçimine çevrilmiş durumda. Zira teşkilat içinde kaynayan bir rahatsızlık olduğu aşikar. Görevden ayrılıkların bir sis perdesi arkasında kalması, isimlerin sessiz sedasız listelerden çıkarılması ve en önemlisi, yıllarını bu davaya vermiş emektarların göz ardı edilmesi, büyük bir kırılmaya yol açıyor. Bu durum, yalnızca kişisel hayal kırıklıklarını tetiklemekle kalmıyor; zaten halihazırda yerelde seçim kaybetmiş partinin geneline yayılan bir güven erozyonuna ve teşkilat ruhunda derin yaralar açılmasına neden oluyor.
Bu kadro değişimi hamlelerinin AK Parti'nin gelecekteki siyasi stratejilerine ve teşkilat yapısına gerçekten fayda sağlayıp sağlamayacağını zaman gösterecek. Ancak şu an için en kritik beklentim, yeni listede devre dışı bırakılanlara bir an önce haber verilmesi. Her bir partilinin akıbetini bilme hakkı var. Belirsizlik perdesi kalksın ki, bu "ayıklama" sürecinin partinin uzun vadeli başarısına ve en önemlisi, tabanla olan göbek bağına nasıl etki edeceği daha net görülebilsin.
YORUMLAR