**
CHP Silivri’deki delege seçimi artık çok daha net bir tablo ortaya koydu. Hani derler ya, “Siyasette son sözü sandık söyler”; işte aynen öyle oldu. Mevcut başkan İbrahim Kömür ve birleşen rakipleri, yani Beyaz Liste, 31 mahallede kazanmış. İlk bakışta kulağa hoş geliyor. Ama siyaset, hele de CHP’de, sadece rakamlardan ibaret değil; içinde sosyoloji var, psikoloji var. Ve işte üç merkez mahallede yaşananlar, bunun en somut kanıtı.
Doruk Bulut’un Kırmızı Liste’si, partinin kalbi sayılan Piri Mehmet Paşa, Alibey ve Yenimahalle’de sadece kazanmakla kalmadı, Beyaz Liste’yi resmen ezdi. Rakamlar da oldukça çarpıcı: Piri Mehmet Paşa’da 214’e karşı 128, Alibey’de 250’ye karşı 124, Yenimahalle’de ise 387’ye karşı 211 oy. Yani artık burası bir avantaj falan değil, açık ara üstünlük. Parti tabanı da net bir şekilde göstermiş oldu: Mevcut yönetimden ziyade ciddi bir değişim istiyorlar.
Merkez mahalleler her zaman kongrelerde belirleyici olur, bunu biliyoruz. Şimdi sayısal üstünlük yetmez, psikolojik üstünlük de açıkça Bulut’a geçmiş durumda. Seçim sonrası yaptığı, “Kimse kaybetmedi, Cumhuriyet Halk Partisi kazandı” açıklaması rakiplerini kırmadan ama aynı zamanda “Artık yeni lider benim” mesajını da net biçimde vermiş oldu.
Kömür’ün işi ise gerçekten zor. “31 mahalle kazandık” demek bir yere kadar geçerli, ama merkezde yaşanan ağır yenilginin gölgesi bunu silecek gibi duruyor. Delegeler de bunun farkında. “31 mahallede kazandık ama en kritik üç mahallede taban sırtını döndü” gerçeği, kongrede kararsızları ciddi şekilde etkiler. Tabii siyasette havlu son ana kadar atılmaz; Kömür elbette direnecek, ikna çabalarını ve mücadelesini sürdürecek, ama merkezdeki bu ağır yenilginin gölgesini üzerinden atması hiç kolay olmayacak.
Kısacası, Silivri’de kongre artık Beyaz Liste’nin yarışı olmaktan çıktı; tam anlamıyla bir "Doruk Bulut yarışı" haline geldi. Elbette son söz kongre salonunda söylenecek ama ortada net bir gerçek var: Bulut ciddi bir avantaj yakalamış durumda.
Ama burada asıl gözümüzü açmamız gereken nokta şunu: Kırmızı Liste’de yıllarını partiye vermiş emektar isimler olduğu gibi, aynı listede “partinin ortak kazanımlarına gölge düşürebilecek, özellikle Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’na karşı sistematik pozisyon alan bazı isimler” de var. Bu basit bir iç çekişme değil; CHP’nin Silivri’deki en değerli kazanımına karşı ciddi bir stratejik risk söz konusu.
Kongre sonrası tablo ne olursa olsun, ilçe yönetimi ile belediye arasındaki ilişkinin hangi zeminde şekilleneceği, partinin Silivri’deki geleceğini belirleyecek. Çünkü ortada kolay kazanılmış bir belediye yok; ağır emekle alınmış bir belediye var. Cumhur İttifakı gibi güçlü bir rakip karşısında, örgüt içinde pürüz çıkarmak, partiyi zayıflatmaktan başka bir işe yaramaz.
Asıl mesele sadece başkanlık koltuğu değil; partinin yereldeki kazanımlarını korumak. Doruk Bulut’un önü bu anlam da hiç de kolay değil; hem yılların emeğini bir arada tutacak, hem de “geçmişte partiyi pahalıya mal olmuş hataların izlerini taşıyan, Bora Balcıoğlu’na karşı sistematik çalışan güç odaklarını” dengelemek zorunda. O nedenle bu süreç Bulut’un liderlik kapasitesinin en kritik sınavı olacak.
Unutmayın, Silivri’de kolay kazanılmış bir belediye yok; halkın oylarıyla alınmış bir yetki var. Bu yetkinin, parti içi hesaplarla zedelenmesine hiçbir CHP’linin hakkı yok! Bunları da söylemeden geçemezdim, açık konuşmak en güzeli...
Kongre henüz tamamlanmadı, son sözü sandık söyleyecek. Ama Doruk Bulut’un üyelerden aldığı ilgi, sürecin yönünü belli ediyor ve Silivri’de yeni bir sayfa açma ihtimali doğuruyor. İçtenlikle diliyorum ki, kongre hem Doruk Bulut için hem de Silivri için hayırlı olsun; partinin geleceği kazansın!
YORUMLAR