**
Dün gerçekleşen Silivrispor Kongresi, spor camiasında ve Silivri halkında büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Mevcut Başkan Nuri Çolakoğlu'nun konuşması, kulübün geleceğinden çok, şahsi mağduriyet serzenişleriyle gündeme oturdu. Özellikle Kaymakam Tolga Toğan ve Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu'nu hedef alan akla mantığa sığmaz eleştiriler, "yalnız bırakıldık, destek görmedik" minvalinde adeta bir isyankarlık şovuydu. Ancak ironinin en acımasız haliyle, tam da bu eleştirilerin en yüksek perdeden dile getirildiği anda, kongrenin yapıldığı lokale Bora Balcıoğlu giriş yaptı.
İşte o an Çolakoğlu'nun üslubu öyle bir değişti ki, utanç vericiydi. Yüzünde kocaman bir gülümseme, aceleyle hazırlanan çiçeğe koşup, "Hoş geldiniz" demek için Balcıoğlu'nun yanına gitmesi... Az önceki o zehir zemberek ithamların ne kadar boş ve tutarsız olduğunu gözümün önüne serdi resmen. Balcıoğlu'nun "İyi insan lafın üstüne gelirmiş" sözüyle salonda kopan alkış tufanı, aslında yaşanan samimiyetsizliğin özetiydi. Sonra kürsüye dönen Çolakoğlu, rüzgarın yönünü bir anda değiştirdi, eleştirilerini apar topar yumuşattı. Konuya bir anda iş insanlarına da dahil edip, "Silivrispor'a sahip çıkın" çağrısı yapması mı? Vallahi, liderlik vasfından çok uzak bir manevraydı. Bu, bir sorumluluk almak değil, olsa olsa makamını koruma telaşıyla yapılmış talihsiz ve yakışıksız bir numaraydı.
Ama işte asıl tokat gibi cevap, Nuri Çolakoğlu'nun kürsüden "Nuri Çolakoğlu niye bırakıyor diye niye sormuyorsunuz!" diye adeta kendini acındırarak mağduriyetini haykırmasının hemen ardından geldi. Tam bir devlet adamı asaletiyle kürsüye çıkan Balcıoğlu, Çolakoğlu'nun yorgunluğunu anladığını ve bu sözlerin stresle söylendiğini ifade etti. Kendi ağır görevini ve bir yıl içinde yaşanan zorlukları dile getirirken dahi hiçbir şikayette bulunmaması, gerçek bir liderin vasfını ortaya koydu. "Gerçekleri burada anlatmak gibi bir derdim yok, her şeye rağmen Silivrispor'un yanında olmaya çalıştık. Burada tek tek şunu yaptım bunu yaptım demem doğru değil" sözleri, yapılan mesnetsiz eleştirilere karşı olgunluğun ve karakterin en net göstergesiydi.
Balcıoğlu'nun en çarpıcı ve geleceğe ışık tutan çıkışı ise, "Kimse aday olurken bana sormayacak, cesaretini ortaya koyacak, çıkacak aslanlar gibi ben de varım diyecek. Ben bu şehirde tek başıma aday oldum. Kim kazanırsa kazansın Silivrispor'un Başkanıdır. Yanınızdayım. Biz bu kulübü ayakta tutarız. Bu kulübü sahipsiz bırakmayız. Bütün hemşerilerimiz bir araya gelir bu kulübün bayrağını taşırız!" şeklindeki sözleri oldu. Şunu demek istedi resmen: "Hadi bakalım, gücüne güvenen çıksın meydana, bu koltuğun şikayet yeri değil, icraat yeri olduğunu görsün!" İşte bu sözler, bakın, Silivrispor'u kişisel kaprislerden ve siyasi çekişmelerden arındırıp, gerçekten, tüm şehrin ortak değeri haline getirme çağrısıydı. Bence bu sözler, Silivrispor'un geleceği için tek yol haritası olmalı, başka da lafa gerek yok!
Unutulmamalıdır ki, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, göreve geldiği günden bu yana Silivrispor'a olan desteğini defalarca ve somut adımlarla kanıtlamıştır. Elinden gelen her türlü imkanı seferber etmesi, kulübün yanında olduğunun en açık, en inkar edilemez kanıtıdır. Böylesine bir destek karşısında, kongre kürsüsünden "yalnız bırakıldık" diye işkembeden sallamak, en hafif tabirle büyük bir nankörlük ve vicdansızlıktır.
Silivrispor Başkanı Nuri Çolakoğlu'nun, Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu'na karşı ilk günden beri sergilediği açık husumet, kongredeki tutarsız dönüşüyle birleşince ciddi soru işaretleri doğurdu. Balcıoğlu'nun Silivrispor ve ilçe sporuna sağladığı somut, inkar edilemez desteklere rağmen "yalnız bırakıldık" serzenişinde bulunmak, basit bir mağduriyetten öte, siyasi yönlendirme veya ihtirasların bir yansıması şüphesini güçlendirdi. Daha da düşündürücü olanı ne biliyor musunuz? Çolakoğlu, kürsüden yerel yönetimden beklentilerini sıralarken, kulübün ihtiyaçları konusunda hükümet kanadına tek kelime bile etmedi! Bu tavır, ya büyük bir korkunun ya da "suya sabuna dokunmayayım" şeklinde, hükümet yanlısı bir duruşun apaçık göstergesiydi adeta.
Bir kulüp başkanının, kulüp menfaatlerini hiçe sayarak yerel yönetimle bu denli bir gerilimi tırmandırması ve ardından aniden geri vites yapması, bu Silivrispor'u siyasi çekişmelerin arenasına çevirme çabası olarak algılanıyor, benden söylemesi. Bu durum, kulübün sportif geleceği ve birlik ruhu için büyük bir tehdit oluşturmaktan başka bir işe de yaramıyor.
Nuri Çolakoğlu'nun Silivrispor'a ve bu ilçeye yaşattığı bir ayıptır! Bu kulübü asıl sahipsiz bırakanlar kimler mi? Kişisel siyasi hesapları uğruna gerçekleri çarpıtanlar, kulübün menfaatlerini değil, kendi koltuğunu düşünenler! Yoksa Silivrispor'un geleceği, maalesef, böyle belirsiz kalmaya devam edecek. Bizden söylemesi, Silivrispor bu ayıbı HAK ETMİYOR! Top artık bu işe gerçekten gönül verenlerin ayağında, bu utancı temizleme görevi de onlara düşüyor, başka yolu yok!
YORUMLAR