"Çatalca ve Silivri'nin Sütçülerine Ayda 3 Milyon TL Finansman Aktarıyoruz"

İBB iştiraklerinden İstanbul Yönetim Yenileme A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın; CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen, İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız ile Silivri Belediye Meclis Üyesi Ersin Taşkın moderatörlüğünde bölgemizde tarımsal üretim ve gıdayı konuştu. Canlı yayında Halk Süt macerasına değinen Günaydın, Tire’den Silivri ve Çatalcalı besicilere dönüşün serüvenini tüm ayrıntılarıyla anlattı.  

"Çatalca ve Silivri'nin Sütçülerine Ayda 3 Milyon TL Finansman Aktarıyoruz"
Editör: Yaz Dostum
15 Mayıs 2020 - 01:19 - Güncelleme: 15 Mayıs 2020 - 21:05
 
İBB iştiraklerinden İstanbul Yönetim Yenileme A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde; CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen, partinin İBB ve Silivri Belediye Meclis Üyesi Melih Yıldız ile Silivri Belediye Meclis Üyesi Ersin Taşkın moderatörlüğünde bölgemizde tarımsal üretim ve gıdayı masaya yatırdı. Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun vaatleri arasında yer alan ve hayata geçirilen Halk Süt projesinin bilinmeyenlerini paylaştı.

“İMAMOĞLU KOLTUĞA OTURDUKTAN 1 AY SONRA HALK SÜT İÇİN HAREKETE GEÇTİ”

Günaydın, şunları söyledi:
“Sayın Başkan Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday olduğu zaman çeşitli vaatlerde bulundu. Bunlar içerisinde Halk Süt projesi de vardı. Biliyorsunuz İstanbul iki seçimle kazanıldı. Haziran’da 800 bin küsur farkla Ekrem İmamoğlu yeniden hak ettiği Başkanlık koltuğuna oturdu. Koltuğa oturduktan bir ay sonra benimle görüştü ve Halk Süt projesinin başına geçmemi üretim ve tüketim ayağını organize etmemi istedi.
 
“MESELE KIR VE KENT YOKSULLARINA HİZMET MESELESİDİR”

Memnuniyetle görev saydım kendime. Mesele yalnızca belediye çalışması değil; hem kır yoksullarına hem de kent yoksullarına hizmet etme meselesi. Bu çerçevede 16 Ekim (Dünya Gıda Günü) 2019 günü süt dağıtmaya başladık.

“TİRE’Yİ İLK ETAPTA İYİ BİR SÜT KAYNAĞI OLDUĞU İÇİN TERCİH ETTİK”

Kime süt dağıtıyoruz? 3 ile 6 yaş arasındaki çocuklarımıza dağıtıyoruz. 0-3 yaş anne sütüne muhtaç çocuklar olduğundan dağıtmıyoruz. Peki sütü nereden alabilirdik? Miktar ve kalite açısında Tire Süt Mahsulleri Kooperatifi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi uzun zamandır çalışıyordu. Benim de Genel Başkan Yardımcılığı ve Oda Başkanlığı dönemimden çok iyi bildiğim bir süt kaynağı. Sadece süt bulmanız yetmiyor. Bir mililitre sütteki bakteri kaynağını, somatik hücre kaynağını Avrupa Birliği standartlarında tutmak zorundasınız çünkü dağıttığınız sütten dolayı herhangi bir çocukta zehirlenme olayı vuku bulması bizim açımızdan asla istenmeyecek bir şey.

“BU ESNADA İSTANBUL ÇEVRESİNDEKİ SÜT ÜRETİCİLERİNİ ALIM YAPABİLMEK İÇİN DESTEKLEMEYE BAŞLADIK”

Dolayısıyla Tire’den bu sütü almaya başlayarak dağıtmaya başladık ancak ilk gün, 16 Ekim 2019 tarihinde bu projenin lansmanında Büyükşehir Belediye Başkanımız şunu açıkladı; “Biz İstanbul çevresindeki süt üreticilerimizi destekleyerek miktar ve kalite açısından onları da uygun duruma getireceğiz ve çok kısa süre içerisinde bu sütleri İstanbul çevresinden almaya başlayacağız” dedi.

“ÇATALCA’DA İSTANBUL DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİNİ BULDUK ANCAK BİRLİK DAĞILMIŞTI”

Bakın üzerinden bir zaman geçti ve biz bu bölgede süt kaynaklarını araştırmaya başladık. İstanbul insan yoğunluğu açısından en yoğun kentlerden biri ama aynı zamanda İstanbul önemli de bir tarım kenti. Bunu Türkiye’de çok az insan biliyor. İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğini bulduk. Birliğin merkezi Çatalca’da. Fakat birlik dağılmış. Bir yönetim öbür yönetime devrederken aralarında hukuki sorunlar çıkmış. Süt soğutma tanklarını ellerinden çıkarmışlar. Süt taşıyacak kamyonları kalmamış.
 
“BİRLİĞİ DESTEKLEMEYE BAŞLADIK, BESİCİLERDEN TEK İSTEDİĞİMİZ AZİMLİ BİR ÇALIŞMA OLDU”

Ben onlara bakın Tire Süt Mahsulleri Kooperatifi nasıl kendini geliştirdi, İzmir Büyükşehir Belediyesi onları destekledi onun için gelişti; şimdi biz aynısını size yapacağız, bu bölgedeki kooperatifleri, birlikleri özel olarak destekleyerek geliştireceğiz, sizden tek ricam koordineli çalışalım, biz bilgimizi sizlere aktaracağız, sizden de dürüst, iyi niyetli ve azimli bir çalışma bekliyoruz dedim.
 
“SÜT KALİTESİ DAĞITIM YAPABİLECEĞİMİZ DÜZEYE GELİNCE TİRE İLE OLAN SÖZLEŞMEYİ İPTAL ETTİK”

Çok kısa süre içinde buna olumlu yanıt aldık. Sütler analiz edilmeye başlandı. Kalite istediğimiz düzeyde değildi. Süt soğutma tankları getirildi. Araçlar temin edildi. Hayvan hijyeni konusunda çeşitli önlemler alındı ve takip ettikçe süt kalitesinin dağıtabileceğimiz kaliteye geldiğinden emin olduk. Ondan sonra ben gidip artık öbür tarafla olan sözleşmeyi iptal edeceğimizi söyledim. Ve İstanbul, Silivri ve Çatalca’dan bu sütü alabilecek duruma geldik.

“ÇOCUKLARIN SÜTÜNÜ İÇTİĞİ HAYVANLAR, MERA VASFI KORUNAN ALANLARDA OTLATILIYOR"

10 gün evvel lansmanını İBB TV yaptı. Çatalca’nın İzzettin köyünde İSKİ’nin kamulaştırdığı mera alanında Nisan’dan Kasım ayına kadar otlayan ineklerimizin sütleri, ki besiciler yem masrafından ciddi tasarruf ediyorlar, aynı zamanda da merada yayladığı için süt kalitesi açısından tam istediğimiz bir şey. Yani hayvanlar ahırlarda GDO’lu yemlerle beslenmiyor, meralarda otluyorlar. Biz bu sütleri almaya başladık.

“ÇATALCA’NIN VE SİLİVRİ’NİN BESİCİLERİNE, SÜTÇÜLERİNE AYDA ESKİ PARAYLA 3 TRİLYON FİNANSMAN AKTARIYORUZ”

Acaba ne kadar süt parası veriliyor bu bölgeye? Her ay 750 bin litre süt alıyoruz. Bunun karşılığında da İstanbul Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üzerinden Çatalca’nın ve Silivri’nin besicilerine, sütçülerine ayda 3 milyon TL finansman aktarıyoruz. Eski parayla 3 trilyon. Koronavirüsün ekonomiyi ne kadar etkilediğini biliyoruz. Memleketin ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Bu dönemde sütünü verip şakırt diye parasını alabilen bir üretici yapısını kurmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğumuzu ifade etmek isteriz.

“ZEHİRLENME RİSKİNİ GÖZE ALMADIĞIMIZ İÇİN UHT SÜT YAPIYORUZ”

Süreçle alakalı hiçbir soru işareti kalmasın diye söylemek istiyorum; sütü çiğ olarak da verebilirsiniz, pastörize olarak da verebilirsiniz. Bir De UHT süt olarak verebilirsiniz. Biz UHT süt yapıyoruz. Sebebi ne? UHT yaparsanız süt 6 ay kadar dayanabiliyor. Pastorize süt verdiniz diyelim ki, yarısı içildi, yarısı da 8-9 gün sonra içildi. Çocuğun zehirlenme yaşaması arzu etmeyeceğimiz bir şey. Bütün bunlardan uzak durabilmek için mecburen UHT tekniğine gitmek zorunda kaldık. UHT fabrikası İstanbul’da yok. İki yerde var. Avrupa’ya dağıtacağımız sütleri Lüleburgaz’da, Anadolu yakasına dağıtacağımız sütleri de Pamukova’da UHT ettiriyoruz. Sonra depolarımıza gelen bu sütü 60 tane kamyonumuzla, şoförlerimizle, sosyolog ve sosyal hizmet uzmanı kadın çalışanlarımızla, genç kızlarımızla belirlediğimiz evlere teker teker götürüyoruz.
 
“HARCANAN 3 MİLYON TL’LİK KAMU KAYNAĞI ÇOCUKLARIMIZA VE ÜRETİCİLERİMİZE HELAL OLSUN”

Kabaca Halk Süt macerası böyle. Ben kendi adıma büyük mutluluk hissediyorum. Tarım ve gıda işinde kendi adıma iki bacağa dikkat ederim. İki bacağın birisi üreticinin yararına, diğeri tüketicinin yararına çalışmalı. Halk Süt, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu iki kamu yararını aynı anda gerçekleştiriyor. Arada tabi 3 milyon TL kamu kaynağı bu iş için harcanıyor. Çocuklarımıza ve üreticilerimize helal olsun.”
 
Günaydın, Yenikapı'da sergilenen araçlardan elde edilen tasarrufla süt kamyonlarının kiralandığını ve bu sayede ihtiyaç sahibi çocuklara sevgi ve süt taşındığını da sözlerine ekledi.

Haber : Batuhan GÜÇLÜ
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum