Filiz Güler: "Allah AK Parti Hükümetini Başımızdan Eksik Etmesin"
AK Partili İBB Meclis Üyesi ve Silivri Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Filiz Güler, bugün yapılan Silivri Belediye Meclisi’nin Eylül Ayı Meclis toplantısında CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu’nu sert sözlerle eleştirdi. İETT otobüslerinin bakımsızlıktan döküldüğünü, İSPARK’ın batma noktasına geldiğini, kuyu suyunun vatandaşa Hamidiye Su diye satıldığını ifade eden Güler, “İstanbul’da hayatı kolaylaştıracağım diyerek göreve gelenler, maalesef her geçen gün İstanbullulara hayatı zehir ediyor. Umarım dönem sonuna kadar İstanbul’umuz yaşanmaz bir şehir haline gelmez” dedi ve ekledi: “Allah AK Parti hükümetini başımızdan eksik etmesin.”
Editör: Yaz Dostum
06 Eylül 2021 - 23:36 - Güncelleme: 06 Eylül 2021 - 23:43
AK Partili İBB Meclis Üyesi ve Silivri Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Filiz Güler, bugün yapılan Silivri Belediye Meclisi’nin Eylül Ayı Meclis toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu “şehirde hiçbir şey değişmediği” gerekçesiyle eleştirdi, kentin gittikçe yaşanmaz hale geldiğini dile getirerek adrese teslim ihale yapmakla itham etti.
GÜLER, SÖZ KONUSU AÇIKLAMASINDA ŞUNLARI KAYDETTİ:
“Malumunuz olduğu üzere bir yaz dönemini ve meclisimiz açısından bir tatil dönemini geride bıraktık. Yeni dönemde yeni bir heyecanla ilçemize hizmet etmek ve ilçemiz için hayırlı kararlar almak üzere çalışmalarımıza başladık. Geride bıraktığımız günlerde hem ülkemiz açısından hem de yaşadığımız şehir olan İstanbul açısından yaşanan bazı gelişmeler hakkında değerlendirmelerimi yapmak üzere huzurlarınızdayım.
Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz aylarda ülkemizde peş peşe afetler yaşadık. Önce deprem, ardından yangın ve son olarak da sel felaketlerine maruz kaldık.
Bu afetlerin birbiri ardına gelmesi ve her birinde can kayıplarının yaşanması acımızı bir kat daha artırdı. Tüm bu afetlerde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralanıp tedavi aşamasında olanlara da acil şifalar diliyorum. Hükümetimiz, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve milletimiz bu süreçte tek yürek olup yaraları sarmıştır, sarmaya devam etmektedir. Daha üzerinden bir yıl geçmeden deprem konutları teslim edilmiş, yine üzerinden 15 gün geçmeden yangında evlerini kaybeden vatandaşlarımız sıcak yuvalarına kavuşmuşlardır.
Değerli meclis üyesi arkadaşlarım, Türkiye de bunlar yaşanırken içinde yaşadığımız bu şehirde, yani İstanbul’da ise maalesef hiç doğal olmayan olaylar yaşanmıştır.
Seçimden bu yana tatil kavramını yanlış anlayan İBB yönetimi yaz dönemiyle birlikte tüm belediye olarak tatile çıkmıştır. Son günlerde her caddede sağa çekmiş kaputundan dumanlar yükselen İETT otobüslerine şahit olmaktayız. Bakımları yapılmayan otobüslerin kimi bakımsızlıktan bozuluyor, kimi yanıyor, kimini de İstanbullular ittiriyor. Bunlar, 21. yüzyılda İstanbul gibi bir metropole yakışmayan görüntülerdir.
İETT otobüslerinin bozulmalarının sebebi ne kadar beceriksizlik olarak görülse de, bunun altında yatan gerçeğin bu otobüslerin bakım ihalelerini alan firmayla ilgisi olduğu da gelen bilgiler arasında.
İETT otobüslerinin bakım ihalelerini her seferde aynı firma alıyor. Yaklaşık 2 milyar değerindeki bu ihaleleri alan firmanın mali müşaviri de CHP’li bir milletvekili. Ahbap çavuş ilişkisi içinde yandaşlara verildiği iddia edilen bakım ihalelerinin kaymağını CHP milletvekilinin mali danışmanlık yaptığı şirket yerken, ceremesini de İstanbullular çekiyor
Yine geçtiğimiz günlerde sol cenahtan ve fondaş medya olarak tabir edilen bir gazeteci, son 2.5 yılda İSPARK’ın çok büyük zarar ettirildiğini yazdı. Seçim döneminde ‘ispark nasıl zarar eder’ diye algı yapan İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, İSPARK’ı sadece 2020 yılında 100 milyon zarara sokmuş. Pandemi dönemini bahane edenlere peşinen söylemeliyim ki; İSPARK’ta çalışan binlerce kişinin maaş ve sigortasını pandemi dönemi boyunca devletimiz ödemiştir. Personel maaşlarının bile büyük çoğunluğunun kısa çalışma ödeneğinden faydalandırdığı halde İSPARK, 2.5 yılda batma noktasına gelmiştir. AK Parti döneminde tıkır tıkır işleyen kurumlar bir bir çökmektedir. Umarım İBB ve bağlı şirketleri de aynı akıbete maruz kalmaz
Değerli Arkadaşlar bir konu daha var ki, İstanbullu olarak bizleri ilgilendirmekle birlikte sağlığımızı da yakından ilgilendiriyor. Geçtiğimiz günlerde Şile’de ormanlık alanda kaçak olduğu gerekçesiyle bir su dolum tesisi mühürlendi. Bu tesis CHP Belediye Başkan adayının eşine ait. Hamidiye AŞ’nin kendi açıklamasına göre bu yandaş tesis Hamidiye’ye fason olarak su dolumu yapıyor. Buraya kadar CHP açısından bir sorun yok. Her şey normal. Çünkü CHP’li İBB yönetimi başka bir CHP’liye iş vermiş ve işler tıkırında. Biz bir anlığına bu skandalı görmemiş olalım.
Oysa ortada daha büyük bir skandal var. Zira CHP’li bu firma kuyudan çıkardığı suyu, üzerinde Hamidiye etiketi olan bidonlara dolduruyor. Yani ortada iki büyük skandal var. Bu firma hem İBB’yi dolandırıyor, hem de İstanbulluların sağlıyla oynuyor.
Konuyla ilgili İBB, maalesef doyurucu bir açıklama yapmadı. Bu meclisten İstanbulluları ve ilçemizde yaşayan hemşerilerimizi de uyarmak bizim boynumuzun borcudur.
İstanbul’umuzda 2,5 yıldır yaşanan yönetim kuraklığının bu tür arızalara sebep olduğuna üzülerek şahit oluyoruz. İstanbul’da hayatı kolaylaştıracağım diyerek göreve gelenler, maalesef her geçen gün İstanbullulara hayatı zehir ediyor. Umarım dönem sonuna kadar İstanbul’umuz yaşanmaz bir şehir haline gelmez.
Allah AK Parti hükümetini başımızdan eksik etmesin. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyorum, kalın sağlıcakla…”
GÜLER, SÖZ KONUSU AÇIKLAMASINDA ŞUNLARI KAYDETTİ:
“Malumunuz olduğu üzere bir yaz dönemini ve meclisimiz açısından bir tatil dönemini geride bıraktık. Yeni dönemde yeni bir heyecanla ilçemize hizmet etmek ve ilçemiz için hayırlı kararlar almak üzere çalışmalarımıza başladık. Geride bıraktığımız günlerde hem ülkemiz açısından hem de yaşadığımız şehir olan İstanbul açısından yaşanan bazı gelişmeler hakkında değerlendirmelerimi yapmak üzere huzurlarınızdayım.
Değerli arkadaşlar, geçtiğimiz aylarda ülkemizde peş peşe afetler yaşadık. Önce deprem, ardından yangın ve son olarak da sel felaketlerine maruz kaldık.
Bu afetlerin birbiri ardına gelmesi ve her birinde can kayıplarının yaşanması acımızı bir kat daha artırdı. Tüm bu afetlerde vefat edenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralanıp tedavi aşamasında olanlara da acil şifalar diliyorum. Hükümetimiz, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve milletimiz bu süreçte tek yürek olup yaraları sarmıştır, sarmaya devam etmektedir. Daha üzerinden bir yıl geçmeden deprem konutları teslim edilmiş, yine üzerinden 15 gün geçmeden yangında evlerini kaybeden vatandaşlarımız sıcak yuvalarına kavuşmuşlardır.
Değerli meclis üyesi arkadaşlarım, Türkiye de bunlar yaşanırken içinde yaşadığımız bu şehirde, yani İstanbul’da ise maalesef hiç doğal olmayan olaylar yaşanmıştır.
Seçimden bu yana tatil kavramını yanlış anlayan İBB yönetimi yaz dönemiyle birlikte tüm belediye olarak tatile çıkmıştır. Son günlerde her caddede sağa çekmiş kaputundan dumanlar yükselen İETT otobüslerine şahit olmaktayız. Bakımları yapılmayan otobüslerin kimi bakımsızlıktan bozuluyor, kimi yanıyor, kimini de İstanbullular ittiriyor. Bunlar, 21. yüzyılda İstanbul gibi bir metropole yakışmayan görüntülerdir.
İETT otobüslerinin bozulmalarının sebebi ne kadar beceriksizlik olarak görülse de, bunun altında yatan gerçeğin bu otobüslerin bakım ihalelerini alan firmayla ilgisi olduğu da gelen bilgiler arasında.
İETT otobüslerinin bakım ihalelerini her seferde aynı firma alıyor. Yaklaşık 2 milyar değerindeki bu ihaleleri alan firmanın mali müşaviri de CHP’li bir milletvekili. Ahbap çavuş ilişkisi içinde yandaşlara verildiği iddia edilen bakım ihalelerinin kaymağını CHP milletvekilinin mali danışmanlık yaptığı şirket yerken, ceremesini de İstanbullular çekiyor
Yine geçtiğimiz günlerde sol cenahtan ve fondaş medya olarak tabir edilen bir gazeteci, son 2.5 yılda İSPARK’ın çok büyük zarar ettirildiğini yazdı. Seçim döneminde ‘ispark nasıl zarar eder’ diye algı yapan İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, İSPARK’ı sadece 2020 yılında 100 milyon zarara sokmuş. Pandemi dönemini bahane edenlere peşinen söylemeliyim ki; İSPARK’ta çalışan binlerce kişinin maaş ve sigortasını pandemi dönemi boyunca devletimiz ödemiştir. Personel maaşlarının bile büyük çoğunluğunun kısa çalışma ödeneğinden faydalandırdığı halde İSPARK, 2.5 yılda batma noktasına gelmiştir. AK Parti döneminde tıkır tıkır işleyen kurumlar bir bir çökmektedir. Umarım İBB ve bağlı şirketleri de aynı akıbete maruz kalmaz
Değerli Arkadaşlar bir konu daha var ki, İstanbullu olarak bizleri ilgilendirmekle birlikte sağlığımızı da yakından ilgilendiriyor. Geçtiğimiz günlerde Şile’de ormanlık alanda kaçak olduğu gerekçesiyle bir su dolum tesisi mühürlendi. Bu tesis CHP Belediye Başkan adayının eşine ait. Hamidiye AŞ’nin kendi açıklamasına göre bu yandaş tesis Hamidiye’ye fason olarak su dolumu yapıyor. Buraya kadar CHP açısından bir sorun yok. Her şey normal. Çünkü CHP’li İBB yönetimi başka bir CHP’liye iş vermiş ve işler tıkırında. Biz bir anlığına bu skandalı görmemiş olalım.
Oysa ortada daha büyük bir skandal var. Zira CHP’li bu firma kuyudan çıkardığı suyu, üzerinde Hamidiye etiketi olan bidonlara dolduruyor. Yani ortada iki büyük skandal var. Bu firma hem İBB’yi dolandırıyor, hem de İstanbulluların sağlıyla oynuyor.
Konuyla ilgili İBB, maalesef doyurucu bir açıklama yapmadı. Bu meclisten İstanbulluları ve ilçemizde yaşayan hemşerilerimizi de uyarmak bizim boynumuzun borcudur.
İstanbul’umuzda 2,5 yıldır yaşanan yönetim kuraklığının bu tür arızalara sebep olduğuna üzülerek şahit oluyoruz. İstanbul’da hayatı kolaylaştıracağım diyerek göreve gelenler, maalesef her geçen gün İstanbullulara hayatı zehir ediyor. Umarım dönem sonuna kadar İstanbul’umuz yaşanmaz bir şehir haline gelmez.
Allah AK Parti hükümetini başımızdan eksik etmesin. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi selamlıyorum, kalın sağlıcakla…”
YORUMLAR