Öğretmenler Silivri'de İş Bıraktı: Hükümet Yasanı Al Başına Çal!

Eğitim İş Sendikası, Eğitim Sen ve Hürriyetçi Eğitimciler Sendikası, bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu'na karşı iş bıraktı. Uğur Mumcu Meydanında bir araya gelen öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanununun geri çekilmesi gerektiğini ifade ederek, “Tarih, eğitim emekçilerinden, çocuklarımızın geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacaktır. Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise tarihle yargılanacaktır” dedi.

Öğretmenler Silivri'de İş Bıraktı: Hükümet Yasanı Al Başına Çal!
Editör: Yaz Dostum
02 Kasım 2022 - 18:56 - Güncelleme: 02 Kasım 2022 - 19:06
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptal edilerek yeniden düzenlenmesini isteyen 14 eğitim sendikası, Türkiye'nin dört bir yanında iş bıraktı. Eğitimciler, Silivri’de de greve gitti. Eğitim İş Sendikası, Eğitim Sen ve Hürriyetçi Eğitimciler Sendikasına bağlı öğretmenler, Uğur Mumcu Meydanında basın açıklaması yaptı. Öğretmenler, "Bugün mesleğinin onuruna sahip çıkılacağını gösterme günüdür" dediler. Eyleme CHP Silivri İlçe Başkanı Berker Esen ile yönetimi de destek verdi.



“EVİMİZE BAŞIMIZ DİK, SINIFLARIMIZA KAFAMIZ RAHAT GİRMEMİZİ ENGELLEDİLER”

Silivri Eğitim-İş Temsilciliği tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Bugün eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını göstermenin günüdür. Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi ayın daha başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler; Başöğretmenimizin bize emanet ettiği öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar; sistematik itibar suikastleri düzenlediler, şimdi ise bu tabloyu daha da beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki bir öğretmenlik meslek kanununu önümüze getirdiler.



“ÖMK’YA KARŞI İLK GÜNDEN BERİ İTİRAZIN ÖRGÜTLEYİCİSİ OLDUK”

Onlar, elimizde kalanlarda da gözü olduğunu gösterdi; şimdi biz de haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz! Bugün “artık yeter!” demenin, sendikal önderimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi “ders vermenin”, bizi hafife alanları uyarmanın günüdür!  Bildiğiniz gibi Eğitim-İş olarak eğitim emekçilerinin görüşü alınmadan, Saray’ın talimatı ve yandaş sendikaların oluruyla hazırlanan, sorunlarımızı çözmek bir yana dursun bize yeni haksızlıkları ve angaryaları dayatacak olan ÖMK’ya karşı ilk günden beri itirazın örgütleyicisi olduk. “Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir” dedik. “Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın” dedik. “Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir” dedik. Fakat, hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi biz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz!



“EĞİTİM SENDİKALARI OLARAK İŞ BIRAKARAK KARARLILIĞIMIZI GÖSTERECEK, DERS VERECEĞİZ”

Eğitim-İş’in çağrısı ve bu çağrıya yanıt veren eğitim sendikalarıyla birlikte, Türkiye sendikal mücadele tarihinde neredeyse benzeri olmayan bir ortak duruş birlikteliği oluşturulmuştur. Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, “ders vereceğiz.

Taleplerimiz çok açık:
- Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir.

- Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim emekçisinin alım gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır! Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.

- Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir.

- Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır.

- Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır.



“MESLEKİ İTİBARIMIZA SALDIRANLAR İLE ÇOCUKLARIMIZIN NİTELİKLİ EĞİTİM HAKKINI GASP EDENLER TARİHLE YARGILANACAKTIR”

Tarih, eğitim emekçilerinden, çocuklarımızın geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacaktır. Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise tarihle yargılanacaktır.  Bir Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir!   Bu gerçeği anlamayanlara cevabımızı hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz! Gücümüz birliğimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde!”



EYLEM, HALAYLAR VE PROTESTOLARLA DEVAM ETTİ

Yaptıkları basın açıklaması ile sesini duyuran öğretmenler, halaylar ve protestolar eşliğinde eylemlerine devam ettiler. Öğretmenler sık sık, “Yandaşa değil, eğitime bütçe”, “Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Hükümet yasanı al başına çal”, “Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “AKP’den hesabı emekçiler soruyor”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” şeklinde sloganlar attı.

Haber : Hazal BAŞARAN


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum