**
Silivrispor Kongresi'nde yaşananlar, sadece bir başkanlık seçimi değil, adeta bir ihanet filmiydi! "Aday olmayacağım” diye görüşmeler yapan eski koltuk sevdalılarının, sahne arkasından sinsice ördüğü ağlarla "kendi kontrolünde" bir aday çıkarması, kulüp tarihine kara bir leke olarak geçecek türdendi. Evet, gizli kapılar ardında sahneye sürülen Serdal Şahin, yeni başkan seçildi ama bu seçimin ardındaki kirli oyunların gölgesi, şimdiden kulübün üzerine çöktü!
Fakat asıl utanç verici manzara, Nuri Çolakoğlu'nun “seçim öncesi” sergilediği o yakışıksız şovdu. Mikrofonu eline geçirir geçirmez, diğer başkan adayları Murat Yıldız ve Cemil Kızılkaya'yı öyle bir mengeneye aldı ki! Alelacele, "Hadi bakalım Silivrispor sevdanızı kanıtlayın!" dercesine, "3 Milyon TL bağışlayın!" diye dayattı. Neydi bu acil para telaşı? Seçimin sonucunu elinde tutan bir kâhin edasıyla, bu denli cüretkarca dayatma yapmasının ardındaki pervasızlık neyin nesiydi? Bu, olsa olsa koltuğu bırakmak istemeyenlerin, son bir iktidar gösterisi, açık bir ekonomik manivela girişimiydi!
Ama işte o an Murat Yıldız, Nuri Çolakoğlu'nun tüm baskılarına rağmen geri adım atmadı. "Benim ilk önceliğim seçimi kaybetsem bile amatör spor kulüplerine destek olmak olacak" diyerek, kişisel çıkarların değil, spor ruhunun ve kulüp menfaatlerinin tarafında saf tuttuğunu ilan etti.
Nuri Çolakoğlu, bu beklenmedik direniş karşısında büyük bir bozuntuya uğrasa da, "Vermezsen anlarım. Ben 30 Milyon bağışladım" diyerek son bir hamle yapmaya çalıştı. Ancak bu iddia, dekontlarla kanıtlanmadığı sürece sadece bir boş lakırtıdan ibaret kalacak, zaten kimsenin de inanmadığı apaçık ortadaydı. Bu kurnaz manevra, işte böyle amacına ulaştırılmadı. : ) Artık söz değil, belge konuşmalı! Kulübün gelir ve giderleri, hesaba giren her kuruş, çıkan her kuruş şeffafça ortaya konmalı. Yoksa böyle milyonlar bağışladım demekle olmuyor, o defter kapanmalı!
Bu kongre, Silivrispor'un sadece bir spor kulübü olmadığını, aynı zamanda kişisel hırsların, koltuk sevdası uğruna oynanan kirli oyunların ve manipülasyonların bir arenası haline getirildiğini gözler önüne serdi.
Kulübün menfaatleri yerine, kapalı kapılar ardında dönen hesapların ve sözde "aday olmayacağım" diyenlerin perde arkasından yönettiği operasyonların konuşulduğu bu utanç verici tablo, Silivrispor'un ruhuna vurulmuş en büyük darbelerden biriydi!
Bu kongre, bize bir kez daha hatırlattı: Asıl tehlike dışarıda değil, içeride, kulübün geleceğini kendi iktidarına ipoteklemeye çalışan bu zihniyettedir!
Devir teslim töreni bugün saat 18.00'da kulüp binasında gerçekleşecek. Yeni yönetim görevi devralırken, akıllar hala o kongrede sahnelenen oyunlarda.
İşte tam da bu kritik anda, Nuri Çolakoğlu'na açık çağrı: Kimse kendisini tutmuyor; o malum bağışı gerçekten yapmak istiyorsa dekontlarıyla birlikte açıklayıp paşa paşa bağışlasın! Şayet yeni yönetime gerçekten destek olmak gibi bir niyeti varsa, işte fırsat budur! Ama sakın sonra mahkeme kapılarına koşmasın, camianın huzurunu daha fazla kaçırmasın! Samimiyet buysa, işte hodri meydan!
YORUMLAR