**
Canlı yayında “imar-rant ilişkisi, adalet ve siyaset ilişkisi ayrıca kamu yönetiminde etik” açısından enine boyuna değerlendirdiğimiz Silivri Belediyesi Haziran ayı meclisinde gündeme getirilen “Çanta Balaban Mahallesi 734 ada, 60 parsele ait 1/1000 ölçekli uygulama imar planı” konusunu irdelemeye devam ediyoruz.
MHP’li Silivri Belediyesi’ne dolayısıyla Başkan Volkan Yılmaz’a ve beraberinde İmar Komisyonu üyelerine bir takım sorularımız olmuştu. Bunlar;
144 dönümlük parsel tek bir kişiye mi ait?
Burada şahsa özel imar planı mı yapmak istiyorsunuz?
Sabırla imar bekleyen bölge halkına öncelik neden tanınmıyor, kamuoyu menfaati göz ardı edilip ada bazlı bir çalışma yapılmıyor da neden ısrarla kişiye özel, adrese teslim bir imar rantı uygulanmak isteniyor?
Her birini “iddia” söylemi altında, başta Volkan Yılmaz olmak üzere ilgililerin “cevaplaması istemiyle” altını adeta eşelediğimiz bu konu kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, Haziran ayı meclis toplantısının ikinci oturumunda da tartışma konusu oldu.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik açısından iyileştirilmeye muhtaç olan yönetim anlayışı doğrultusunda Volkan Yılmaz, adeta kelime oyunları ile bu işin içinden sıyrılmaya baktı.
Söz konusu 144 dönümlük parselin tek kişiye ait olup olmadığı ile ilgili, “bir vatandaş ya da şirket”, “arsa sahibi” gibi ifadeler kullanarak iddialara herhangi bir yalanlama getirmedi.
“Bireysel bir rant mı karşılanacak? Bölgede yüzlerce kişiyi ilgilendiren, uzun yıllardır süren imar planı sıkıntılarının çözülebilmesi, halkın beklenti ve gereksinimlerinin karşılanabilmesi için ada bazlı bir imar uygulaması neden yapılmıyor?” sorumuza ise, “Maaşları nasıl ödeyeceğim?” draması ile cevap getirdi ve ciddi manada beni şaşırttı. Bütçe fazlası vermekle övünen Başkan Yılmaz'ın, "Para lazım" açılımı çok trajikomik oldu doğrusu.
Daha büyük soru işaretleri oluşturan açıklamasını da not düşeyim mi?
“Bizim Silivri Belediyesi’ne yaratıcı ve gelir getirici işlemler yapmamız lazım. Bu plan bize geldiğinde, bu planı revize edip bu şekilde getirdiğimizde bu arsanın sahibine, ‘Silivri Belediyesi’ne şartsız bir şekilde bu işlemlerden dolayı 5 Bin Metrekare bir arsa bağışlayacaksınız’ da dedik. Yetkilileri bunu kabul ettiler.”
Yani Volkan Yılmaz, Çanta Mahallesi’ndeki 144 dönümlük parsel alanına “imar izni” verilmesi için mecburi yol/park vb. yerler için ortaklık payı kesintisinden haricen “bağış” dayatmasında bulunduklarını söyledi.
Al bir de buradan yak.
Yap Bağışı, Kap İmarı yani.
Artık pes diyorum başka bir şey demiyorum. : )
Sadede gelecek olursak Çanta Balaban Mahallesi 734 ada, 60 parsele ait 1/1000 ölçekli uygulama imar planı, Millet İttifakı temsilcilerinin ret oyu vermesine karşın Cumhur İttifakı temsilcilerinin onayı doğrultusunda oy çokluğu ile meclisten geçti.
Muhalefetin buradaki duruşu isabetliydi. Halkın menfaatleri ile örtüşmeyen bu gündem maddesine ‘evet’ demek olmazdı zaten.
Velhasıl Volkan Yılmaz, ısrarla ‘ada’ olarak tariflese de 144 dönüm ‘parsel’ bağış pazarlığı neticesinde imara açıldı.
Bölgede imar isteyen vatandaşlarımızın mağduriyeti büyük bir gerçek olarak ortada durmaya devam ediyor. Üzücü olan da bu ya.
Kapalı kapılar arkasında, ne olduğu belli olmayan, halktan kopuk, bağış pazarlığının gölgesinde kabul edilen bu imar planı, soru işaretleri ile gündemde yer edinmeye devam edecek.
Yeniden görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın. 
YORUMLAR