**
Çanta’daki çimento tesisi tartışmalarında, Cumhur İttifakı paydaşlarının çevrecilik maskesi altında yürüttüğü siyasi saldırı, artık gizlenemeyecek kadar açık.
Asıl sorumluluk Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda olmasına rağmen, bu gerçek halktan saklandı; Bakanlığa tek kelam edemediler. Oysa Bakanlık, projeye “ÇED raporu gerekli değildir” diyerek, tesisin yasal olarak onaylandığını ve tasdik edildiğini net bir şekilde açıkladı.
Buna rağmen tüm sorumluluğu Silivri Belediyesi’ne yıkmaya çalışıyorlar. Amaç bariz ortada: Bora Balcıoğlu’nu halkın gözünde yıpratmak, karalamak, düşmanlaştırmak. Siyasi oyun sadece bunun için: halkla başkanı karşı karşıya getirip, algı operasyonlarıyla kamuoyunu manipüle etmek.
Çanta’da proje tamamen yasal ve denetlenmiş durumda. Buna rağmen maksatlı bir kesim, sözde çevrecilik maskesi altında halkın hassasiyetinden nemalanmaya çalışıyor; belediye başkanını hedef alıp sadece siyasi puan toplamaktan başka dertleri yok. Yasal zeminde ilerleyen projeyi karalama aracı hâline getirmeleri tamamen bunun için.
Danamandıra’da ise tablo tam tersine dönüyor: 40 dönümlük arazide yapılmasına göz yumulan ağaç kesimi ve taş ocağı genişlemesi, doğayı ve tarihi tehdit ediyor. Yerel sivil toplum kuruluşları mücadele ediyor; ama gözler kapalı, kulaklar tıkalı. Bakanlıklara ve izin süreçlerine tek kelam edemeyenler, gözlerini Danamandıra’ya çevirmiyor; koltuk hırsı ve gündem saptırma, gerçek çevre koruma sorumluluğunun önüne geçiyor. Çanta’da gösterilen siyasi öfke ve çevrecilik şovu, burada tamamen yok!
Ben merak ediyorum: ağaç kesim ekiplerinin ve iş makinelerinin önünde durabilecek bir babayiğit var mı? Yoksa bu süreçte kendini “çevreciyim” diye gösteren, "doğayı lafla koruyan, koltuğa tapınan sözde çevreciler" yine gözlerini kapayıp köşelerine mi çekilecek? Ama epey süredir bizzat şahit oluyoruz ki Çanta’da belediye başkanını hedef almak için gösterilen cesaret, Danamandıra’da doğayı ve tarihi korumak için gösterilmiyor. Çevrecilik sadece siyasi şovdan mı ibaret?
Bora Balcıoğlu, Silivri Belediyesi olarak tüm yasal süreçleri takip ederken, bazı siyasiler sözde çevreci maskesi altında koltuk hırsıyla hareket ediyor, belediyeyi ve başkanı hedef alıyor. Danamandıra’da ise gerçek sorumluluklarını yerine getirmiyor, halkın ve doğanın yanında durmuyorlar.
Cevaplayabilecekler mi?
- Danamandıra’daki 40 dönümlük arazide ağaç kesimi için hangi kurumlar nihai onay verdi ve köy halkından isim listesi talep edilmesi, siyasilerin sessiz kalmasını açıklıyor olabilir mi?
- 40 dönümlük arazideki ağaç kesimi ve taş ocağı genişlemesi, izin süreçlerinde hangi kurumlar devrede? Siyasi temsilciler, bu işin hükümet kanadıyla bağlantılı olduğunu bildikleri için mi sessiz kalıyor?
- Çanta’da Bakanlık onayı olmasına rağmen Bora Balcıoğlu’nu hedef alan siyasi saldırılar yapıldı; peki Danamandıra’da çevresel felaket kapıda olmasına rağmen neden tek kelam edilmedi ve edilmemeye devam ediyor?
- Silivri halkının ve doğal yaşamın geleceğini tehdit eden bir projede, siyasiler neden sadece koltuk hırsıyla hareket ediyor?
Velhasıl Çanta’da siyasi oyun, Danamandıra’da ihmal… Sözde çevrecilik maskesi düşmüş durumda; halk görüyor, doğa ihanetle karşı karşıya, koltuk hırsı hâlâ sahnede. Silivri halkının duygularını istismar etmeye kimsenin yüzü olmamalı. Yeter artık!


YORUMLAR