2022'de konut fiyatları düşer mi?

Türkiye’nin ilk ve tek emlak acenteleri kooperatifi olan İSTEB; gayrimenkul piyasası hakkında 2021 yılındaki gelişmeleri değerlendirirken, 2022 beklentilerini açıkladı.

2022'de konut fiyatları düşer mi?
Editör: Yaz Dostum
13 Ekim 2021 - 20:50 - Güncelleme: 13 Ekim 2021 - 21:23
Silivri Emlak Komisyoncuları ve Müşavirleri Derneği Başkanı, Silivri ve Selimpaşa'da faaliyet gösteren Simge Kurumsal Gayrimenkul Değerleme&Danışmanlık'ın sahibi aynı zamanda İSTEB Kurucu Ortağı Mustafa Altınkök, geçtiğimiz günlerde konut fiyatlarındaki artışın enflasyon üzerindeki seyrinin devam ettiğini açıklamıştı. Hemen akabinde İSTEB Yönetim Kurulu adına Başkan Ulvi Özcan, 2021 yılında gayrimenkul piyasasını etkileyen önemli gelişmeler ile 2022 yılı sektör beklentilerini içeren bir rapor kaleme aldı. 

“İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ ARZIN TALEBİ KARŞILAYAMAMASI, EV FİYATLARININ ARTMASINA SEBEP OLDU”

Koronavirüs gayrimenkul sektörünü nasıl etkiledi? Gayrimenkul sektöründe 2021 nasıl geçti? Peki 2022’de sektörü neler bekliyor? Gayrimenkulde fiyat artışı sürecek mi? İSTEB Yönetim Kurulu adına Başkan Ulvi Özcan, tüm bu sorulara şöyle açıklık getirdi:

“2021 yılı emlak piyasalarında ilginç gelişmeler oldu. Gerçi 2021 yılı başlıbaşına değerlendirmek de doğru olmasa gerek… Çünkü 2021’de pandemi döneminin sonrası artçılar yaşanır oldu. Satılık konut piyasasında konut arzı, konut talebini karşılayamadığı için fiyatlar tırmandı. İnşaat mailiyetlerinin artması ve sorunlu çevre ülkelerinden gelen konut satın alma talepleri de konuttaki arz talep dengesini talepten yana iyice bozdu. Konut kredileri cazip olmasa da, hem satılık fiyatları hem de adetleri yükselerek devam etti. Ta ki bu durum politika faizinin düşüşünün konuşulduğu zamana kadar devam etti.

“SATILIK EV FİYATLARINDAKİ BU YÜKSELİŞ, AYNI ZAMANDA KİRALIK EV FİYATLARININ DA YÜKSELMESİNİ TETİKLİYOR”

Kiralıktaki talebin karşılanmaması durumu da ekonomik boyutu aşıp, sosyal boyutlara taşıdı. Kiralıktaki aşırı talebin sebeplerini sıralayacak olursak; pandemi sürecinde özel yurtların kapanması, sorunlu çevre ülke vatandaşlarından gelen konut talebi, BK’nun 347.maddesine göre bir konutta 10 yıldan fazla ikamet edenlerin tahliyesinin kolaylaştırılması, mevduat faizi/kira fiyatları dengesinin kirayı tercih edilir hale getirdiği gibi durumlar kira fiyatlarını adeta çıldırttı ve kiralık konut bulunamaz hale getirdi. Tabi bu durum kiraya veren-kiracı hukukuna da zarar çok zarar verdi. Kiraya verenler nasıl olsa da kiracımı çıkartayım derdine düşerken, kiracılar da ‘’açık vermemek için’’ daha dikkatli davranır oldular.  

“SALGIN BİTSE DE EVDEN ÇALIŞMA DEVAM EDECEK GİBİ”

Ticari emlak piyasasında yeni üretim neredeyse durmuşken, mevcutlarda hem dolululuk hem de m2 birim fiyatları düştü. Çünkü pandemide başlayan yeni çalışma modeli (evden çalışma) sanki kalıcı oldu. Hatta bu durumda bu şekilde çalışanlar evlerinde +1 oda arar oldular.

“KORONAVİRÜS SALGINI, BAHÇELİ EV VE ARSA TALEBİNİ ARTIRDI”

Yine pandemi sonrasında arsa-arazi satışları, bahçeli ev satışları çok arttı. Kentlerde yaşayanlar kendi bütçeleri itibarıyla arayışlara girdiler. Müstakil ev alabilecek imkana sahip insanlar bu ihtiyaçlarını nakit akışları sağladıkları gibi karşıladılar.

“YENİ VARYANTLAR SÜRDÜKÇE FİYAT ARTIŞLARI DA SÜRECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR”

Sonrasında büyük kentler etrafındaki kasabalar-köylerde prefabrik evler, tinyhouselar, karavanlar yapıldı. Haliyle bu durumlar arsa-arazi fiyatlarını yükseltti ve pandemideki yeni varyantlar ve belirsizlikler sürdükçe fiyat artışları da sürecek gibi görünüyor.

“TAŞINMAZ TİCARETİ HAKKINDAKİ YÖNETMELİK, TÜKETİCİNİN MAĞDURİYETİNİ ORTADAN KALDIRMIYOR”

5 Haziran 2018’de Resmi Gazetede düzenlenen ve küçük ve büyük ölçekte üç kez revize edilen Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik tüketicinin mağduriyetini ortadan kaldırmadığı gibi, emlakçıların kendi aralarında yaşadıkları sorunlarda haksız rekabet konusunda da bir caydırıcılık sağlamadı. Dolayısı ile bir mevzuatımız olduğu için sevindiğimiz ama dünya örnekleri akademik çalışmalarla incelenmeden, ortak akıl kullanılmadan yanlış yöntemlerle yapılan mevzuatların çözüm olmadığını yaşayarak gördük. 

“İNŞAAT MALİYETLERİ DURMUYOR”

Konut piyasasında satış adedini ve fiyatları en çok belirleyen unsurlar; konut kredileri faizlerinin oranları, devletin vergilerde yapacağı değişiklikler bir de dövizdeki fiyatlamalar olmaktadır. Elli yıl önce aileler ebeveynleriyle birlikte yaşarken günümüzde insanlar artık (olanakları nisbetinde) 18-20 yaşına gelince ayrı eve çıkmak istiyor. Bu durum tabii ki talebi tetikliyor. İnşaat maliyetlerinin yükselmesi, çevre ülke vatandaşlarından gelen satılık ve kiralık talebi fiyatları yükseltecek gibi görünüyor.

“KONUT POLİTİKASI DEĞİŞMELİ”

Ancak arsa üretimi, konut yatırımları için vergi ve teşvik ve devletin kiralık konut üretimi vb. düzenlemeleri içeren bir konut politikası geliştirebilmesi, borçların ödenememesi nedeni bankaların envanterindeki emlakların satışa çıkarılması, vb. durumlar da fiyatları gevşetebilir gibi görünüyor. 
 

“EMLAKÇILIK KANUNU, OLMAZSA OLMAZ İHTİYACIMIZ”

Emlakçının KİM olduğunun, emlakçılığın NASIL yapıldığının standartlarının oluşturulması, denetimin yapıldığı ve sonucunda standartlara uymayanlara cezaların caydırıcı olduğu bir Emlakçılık Kanunu olmazsa olmaz ihtiyacımızdır. ORTAK AKIL kullanılarak, dünya örnekleri incelenerek yapılacak EMLAKÇILIK YASASI tüketicinin ve emlakçıların ihtiyacını karşılayacaktır.”








 

YORUMLAR

  • 0 Yorum