Dua Yakarıştır

Kalender Battal
ABONE OL

**
Dua Allaha yöneliş, iltica ve yakarıştır. İslam dini ruhbanlık dini olmadığı için, dua hususunda Allah ile kul arasında üçüncü bir şahıs olamaz. Yani her kul Rabbine her zaman her yerde ve kıbleye dönmesine gerek kalmadan istediği şekilde dua ve müracaatta bulunabilir. Çünkü, Rabbimiz her yerde ve her yöndedir. İslâmî ibadetlerde yalnız namazda ve kurban kesimlerinde kıbleye yönelmek esastır, diğer ibadetlerde kıble aranmaz. Ancak kulun yaptığı duada mutlaka yakarış olmalıdır. Mümin, duasını ruhuyla bedeniyle, kalbiyle ve aklıyla yapmalıdır. Duasına mutlaka duygularını katmalıdır. Rabbini her zerresinde hissederek dua etmelidir.

Değerli dostlar, Rabbimiz en çok hoşuna giden, kulun kurandaki dua ayetlerini okuyarak dua etmesidir. Kulun Rabbimizden affedilmesini istemesi yani tövbe duası, helal kazanç istemesi, anne babasının ve tüm müminlerin affedilmesini istemesi, sağlıklı bir hayat istemesi rabbimizi hoşnut eden dualardır. 

Kişinin başka insanların helâk olmasını istemesi, yani başkalarına bela okumak: gibi haram olan dualar vardır ki, bu gibi dualara beddua denir.

Değerli dostlar, Allah’tan bir şey istemek için yapılan dualarda dil kavramı olmaz. Yani Arapça mı, Türkçe mi, yoksa başka bir lisanla dua etmeliyim ki rabbim duysun denemez. En güzel dua, kişinin kendi lisanıyla yaptığı ve anlayabileceği bir duadır. Duada asıl olan, ruhumuzla bedenimizle ve damar kemiklerimizle anlaya bileceğimiz bir dua ile Allah’a yakarış ve münacatta bulunmaktır.

Dualarımızın kabulü hususunda hiç bir kimse bir başkasına kefil olamaz. Yani Rabbimizin seçtiği özel bir ruhban yoktur. Biz dua edelim Rabbimiz mutlaka bize ses verecektir. Bir Arap kendi lisanıyla nasıl dua edebiliyorsa, biz Türkler de kendi lisanımızla Rabbimize dua edebiliriz. Bir İngiliz kendi lisanıyla dua ede bilir. Duada asıl olan lisanlar değil: kulun ihlâsı ve samimiyetidir.

Selam ve dua ile…

Yazan : Kalender Battal