"Greenmer Plastik'i 2015'te Silivri/Ortaköy'de KOSGEB'den ve TÜBİTAK'tan AR-GE Teşvikleri Alarak Kurdum"

Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği ile Küpe FM işbirliğiyle yayımlanan İş Dünyası programına telefonla bağlanan Greenmer Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Seçkin Tuğla; “AR-GE projelendirmeleriyle hem  ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretebilme kapasitesi elde ettik, hem makine yatırımları yapabildik. Nitelikli mühendisleri de bünyemize kattık. Bunun sayesinde dünyada nitelikli sayılabilecek plastikleri Türkiye’de yerli ve milli imkanlarla Silivri’mizde üretir duruma geldik" dedi.

"Greenmer Plastik'i 2015'te Silivri/Ortaköy'de KOSGEB'den ve TÜBİTAK'tan AR-GE Teşvikleri Alarak Kurdum"
Editör: Yaz Dostum
12 Mayıs 2020 - 22:24 - Güncelleme: 12 Mayıs 2020 - 22:39

Silivri Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin katkılarıyla Küpe FM’de yayımlanan İş Dünyası’nın bugünkü konuğu polimer karışımları konusunda özellikle Kablo&Tel, Yenilenebilir Enerji Parçaları, Hortum, Profil ve Otomotiv sektörleri için üretici firma konumunda olan aynı zamanda Silivri ilçemizin Ortaköy Mahallesi’nde faaliyet gösteren Greenmer Plastik’in Yönetim Kurulu Başkanı Seçkin Tuğla oldu.  Bölgemiz genç iş insanı, radyo programcısı Turhan Alyakut’un soruları doğrultusunda markasının doğuş serüveninden başlayarak içinde bulunduğu sektörün nabzını tuttu ayrıca pandeminin sektöre olan etkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Seçkin Tuğla, soruları şöyle yanıtladı:

“GREENMER’İ 2015 YILINDA KURDUM”
 
Turhan ALYAKUT: Siz genç yaşta iş dünyasına atıldınız. Greenmer Plastik’i kurdunuz. Markanın doğuş serüvenini öğrenebilir miyiz?

Seçkin TUĞLA: Açıkçası uzun yıllardır Silivri’deyim. Silivri’de kablo üreticiliği yapan bir firmada 10 yıl AR-GE yöneticiliği yaptım. 15 yıla yakın da plastik sektöründeki tecrübeden sonra kendi markamı kurmak istedim. Türkiye’de bulunmayan ürünleri nasıl üretebilirim diye fazlaca kafa yoruyordum, sanayici bir aileden gelmemin verdiği de bir cesaretle. En son yüksek lisans yaparken bir pazarlama dersinde hocalarla sohbet esnasında aslında bu iş olur, marka çok önemli derken Greenmer adı orada aklıma geldi. Türkiye’de üretimi olmayan özellikle kablo sektörü için ürünleri üretirim diye 2015 yılında Temmuz ayında kurduğum bir şirket. Bu serüven öyle başladı. O günlerden bugünlere hızlı bir şekilde devam ediyor çok şükür.

“YÜKSEK PERFORMANS VE ÖZEL POLİMER KARIŞIM ÜRETİMİNDE, SÜREKLİ İNNOVATİF VE PROAKTİF ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ”

Turhan ALYAKUT: Neler üretiyorsunuz? Yurtiçine, yurtdışına daha çok nerelere satış yapıyorsunuz?

Seçkin TUĞLA: Kablo üreticilerine nitelikli plastik üretiyoruz. Türkiye’de üretimi olmayan ürünleri üretmeye çalışıyoruz. Zehirli gaz içermeyen, aleve dayanıklı, duman yoğunluğu olmayan, Termoplastik Halojen Free (HFFR) dediğimiz ürünleri üretiyoruz. Nitelikli olarak bunu Türkiye’de yapan tek firmayız. Sektöre sunduğumuz çok farklı ürün çeşidi olmakla birlikte ana hatlarıyla şöyle; Fotovoltaik Solar Kablo için XL HFFR Kompaund, CPR (Construction Products Regulation) Kablo Sınıflandırmasına Uygun HFFR Kompaund, Offshore İçin Çamur ve Yağ Dayanımlı Çaprazbağlı Halojen Free, Termoplastik Halojen Free (HFFR), Çaprazbağlı (Termoset) Halojen Free (HFFR), Çaprazbağlı Polietilen (XLPE), Çaprazbağlı EPDM, Termoplastik Elastomer, UL (Underwriters Laboratories Inc.) Amerikan Standartlarına Uygun Halojen Free Karışımlar, Kablo izole ve kılıf uygulamaları için RoHS ve Reach SVHC uyumlu PVC Kompaundlar…

“GREENMER’İ HEM KOSGEB’DEN HEM TÜBİTAK’TAN AR-GE TEŞVİKLERİ ALARAK KURDUM”

Turhan ALYAKUT: Daha önceki çalışma hayatınızda bir firmada AR-GE yöneticiliği yaptığınızı söylemiştiniz dolayısıyla kendi şirketinizde de AR-GE’ye önem verdiğinizi düşünüyorum. Bu konuyla ilgili yatırımlarınız neler?

Seçkin TUĞLA: Evet, AR-GE’ye çok önem veriyoruz. AR-GE hem toplumumuz, hem ülkemiz, hem de şirketimiz için çok önemli. Zaten Greenmer’i hem KOSGEB’den hem TÜBİTAK’tan AR-GE teşvikleri alarak kurdum. AR-GE projelendirmeleriyle hem ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretebilme kapasitesi elde ettik, hem makine yatırımları yapabildik aynı zamanda projeler kapsamında nitelikli mühendisleri de bünyemize kattık böylece daha da AR-GE’ye ağırlık verdik. Bunun sayesinde dünyada nitelikli sayılabilecek plastikleri Türkiye’de yerli ve milli imkanlarla Silivri’mizde yoğun AR-GE süreçleriyle birlikte üretimini yapar duruma geldik.

“PANDEMİDEN SONRA RAKİPLERİMİZE KARŞI DAHA GÜÇLÜ OLACAĞIZ”

Turhan ALYAKUT:
Markanızın hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki durumu nedir? Rakiplerinizin sektördeki durumu nedir?

Seçkin TUĞLA: Markanın gücü çok önemli gerçekten. O yüzden ben de şirketi kurarken Greenmer’in markasını tescil ettirerek işe başlamıştım. Bu sektörde yerliye karşı bir önyargılı bakış olduğunu biliyordum. O yüzden Greenmer markasının isminin yabancı seçilmesi, markalaşarak bu gücün Türkiye’de ve dünyada kullanılabilir olmasını arzu ettiğim için böyle bir stratejiyle yola çıktım. Şu an çok şükür geldiğimiz noktada markamız güven duyulan bir şirket, Türkiye’de bu iş yapılabiliyormuş diyen çok sayıda büyük müşterimiz mevcut. Türkiye’de çok fazla rakibimiz yok. Avrupa’da üreticiler mevcut. Açıkçası pandemi sürecinden sonra markamıza güvenin ve ihtiyacın daha çok arttığını düşünüyorum ve görüyorum da. Pandemiden sonra rakiplerimize karşı daha da güçlü olacağımıza inanıyorum.

“MAYIS AYI İLE BİRLİKTE SİPARİŞLERİMİZ İVME KAZANDI”

Turhan ALYAKUT: Sektörünüz pandemiden nasıl etkilendi? Bu olumsuzlukları kısa süre içinde atlatmak için stratejileriniz var mı?

Seçkin TUĞLA: Durma noktasına gelen sektörlere bakınca bizim çalıştığımız sektörlerin görece daha az etkilendiğini söyleyebilirim. Hem kablo üreticilerimiz, hem de biz açıkçası durmadan üretime devam ediyoruz. Üretimlerin müşterilerimiz için %50’ye varan oranda azaldığını görüyoruz. Ama bizim için bir avantaj söz konusuydu; yine bu Avrupa’daki üreticilerin durmasından dolayı bizim işlerimiz Mart ayında %50, Nisan ayına %40 gibi etkilendi ama Mayıs ayında çok şükür siparişlerle birlikte durumun yukarıya doğru gittiğini görüyorum. Bu süreçte biz müşterilerimizi tekrar gözden geçiriyoruz. Müşteri çeşitlendirmesi yapıyoruz.

“YÜKSEK KUR AVANTAJ OLABİLİYOR”

Turhan ALYAKUT: Son günlerin en çok konuşulan konularından birisi de Türk Lirasının değer kaybı. Euro ve dolar paritesindeki gelişmeler sizin ihracatınızı nasıl etkiliyor?

Seçkin TUĞLA: Yüksek teknolojili, az enerjili ürünler ürettiğimiz için biz daha az etkileniyoruz diyebilirim. Döviz borcumuz yok çok şükür. O yüzden yüksek kur bizim için görece olarak avantaj.

“YÜKSEK CİROLARLA BÜYÜMEK ESKİ BİR STRATEJİ”

Turhan ALYAKUT:
Peki pazarlama ve satış stratejinizi oluştururken odağınızdaki önceliğiniz nedir; kar mı, cirosal büyüme mi yoksa pazar payı mı?

Seçkin TUĞLA: Günümüz dünyasında hele de şu pandemiden sonra yüksek cirolarla büyümenin çok klasik, eski bir strateji olduğunu düşünüyorum. Rekabetin bu kadar yoğun olduğu günümüz dünyasında yüksek teknolojili ve nitelikli ürünler üreterek yüksek karlılıkla büyümek hep stratejimiz olmuştu. Pandemiden sonra bunun daha doğru bir strateji olduğunu da görüyorum.

“İŞİMİZİ VE MÜŞTERİLERİMİZİ ÖNEMSEDİĞİMİZ KADAR, DOĞAYI VE GELECEĞİMİZİ DE ÖNEMSİYORUZ”
 
Turhan ALYAKUT: Sizin üretiminizde dönüştürülebilir ve doğayı koruyucu yöntemlerin yeri nedir?

Seçkin TUĞLA: Doğayı önemsiyoruz. Markamızın içindeki Green kelimesi yeşil, doğa dostu anlamlarını barındırıyor. Aynı zamanda doğa dostu olan, zehirli gaz üretmeyen, duman üretmeyen, yangın anında sönen ürünlerin üretimine odaklanıyoruz. Kimyasal bir reaksiyon olmuyor. Bu nedenle doğaya sıfıra yakın bir zararla üretim yaptığımızı söyleyebilirim. Üretim yaparken doğal fireler oluşabiliyor. Bu fireleri de daha nitelikli sektörlere vererek veya satarak neredeyse sıfıra yakın bir atıkla birlikte üretime devam ediyoruz.

Karşılıklı iyi dileklerin ardından bağlantı bu minvalde sona erdi.

Haber : Batuhan GÜÇLÜ
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum