Turan: 17 Ağustos Depreminden Ders Alınmadı

17 Ağustos 1999’da 17 bini aşkın vatandaşın hayatını kaybettiği Marmara Depremi’nin 20’nci yılında acılar unutulmazken korku da devam ediyor. 20 yıl gibi uzun bir sürede yapılabilecek çok şey varken, bir arpa boyu yol kat edilemediğini söyleyen İnşaat Mühendisi geçmiş dönem Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan, İstanbul’un hâlâ depreme hazırlıksız olduğunu ve tüm kenti ilgilendiren özellikle yapısal problemlere ilişkin olumlu adımlar atılmadığını ifade etti.  

“İSTANBUL DEPREME HAZIR DEĞİL” SAPTAMASI

Turan, değerlendirmesinde şunları kaydetti:

"17 Ağustos 1999’daki depremden ders aldık mı? BENCE HAYIR! Ders almayan kesimler; VATANDAŞ, MÜTEAHHİT, BELEDİYELER, DEVLET.

VATANDAŞ OLARAK;

1- İnsanoğlu ayağının altı hafif sulu yumuşak zemin de durmaktan çekinip, ayağına bot giyerken! Ev-Bina Yaptırırken zemine göre bina yaptırmadı!

2- Kapıya, pencereye, boyaya verdiği önemi betona, demire vermedi!

3- İnce işçilik ve görsellik de verdiği önemi, beton ve demir işçiliğine vermedi!

4- Arabasının yağmur ve güneşten korumak için otopark yaparken? Arabası ve canını koruyacak binasının betonarmesini dış etkilere ve korozyona karşı korumadı! 

MÜTEAHHİD OLARAK;

1- İşçiliğin kaliteli olmasına değil, ucuz olmasına önem verdi

2- Demir ve betonun TSE standartlarına uygun olup olmadığına bakmadı çünkü işine gelmedi!

3- Statik- Betonarme projeyi sadece Yapı Ruhsatı almak için bir EK olarak gördü ve uygulamadı!

4- Özellikle kat karşılığı işlerde yüksek oranlarda aldığı işi kurtarmak için malzeme ve işçilikden taviz verdi!

 5- Taşıyıcı sistemlerde kendi kafasına göre değişiklik ve kaydırma yaptı. ( Kolon, perde ve kirişlerde)

BELEDİYELER;

 1- Türkiye’deki birçok belediyeler de istihdam edilen Mühendis ve Mimarlar mesleki bilgileri zamanla yetersiz hale geldi ve projeleri okuyamaz hale geldiler.

2- belediye yönetimleri vatandaşın önünü açmak için zemine uygun bina yapılabileceğini vatandaşa anlatmadı, sakıncalı zemin deyip vatandaşın önünü kapattı. Çünkü bu daha kolay ve kendileri için daha sorunsuzdu!

3- Kişiye göre yapılan planlar yapılınca, bütüncül plan yapılamadı özellikle 18. Madde planlama ve dağıtım şekline geç geçildi. Daha önce bunlar yapılsaydı şehir merkezlerinde ki keşmekeşi yaşamaz, Statik-Betonarme olarak sakıncalı bitişik binalar yapılmazdı. ( kot seviyeleri farklı binalar?)

4- Belediyeler vatandaşın eski binasını yıkıp yenisini yapmasını teşvik etmedi, yıkıp yeniden yapanın da ‘anasından emdiği sütü burnundan getirdi.’

 5- Teknik malzeme deney laboratuvarı kurmadı!

DEVLET:

1- Devlet müteahhitlik için kıstas ve kriter getirmedi. İsteyen veya biraz parası olan ama İNŞAAT YAPIMINDAN zerre bilgisi olmayan kişiler müteahhitlik yaptı.

2- Mesleki yeterlilikleri zamana göre denetime tabi tutmadı.

3- Yapı Denetimi YERELLEŞTİRİP ihtiyaca göre sayıyı artırmalı.

4- Yapı Ruhsatı verme yetkisini belediyelerden almalı ve mesleki yeterliliği olan Mimar-Mühendis guruplarına verilmeli. Belediyeler İmar ve İskan aşamasında devrede olmalı. İmara ve iskana aykırı işlem yapan Mimar-Mühendislere maddi ve cezai ağır yaptırımlar getirilmeli.

5- Büyükşehir kapsamında ( 5216 sayılı yasası içinde ) olan illerde Üst Planlar (Leke planlar) B. Belediyesi tarafından, Uygulama İmar Planları ( 1/5000-1/1000) İlçe Belediyeleri tarafından yapılmalı.

6- Başladığı binayı bitirmeyen, yarım bırakan İSKAN almayan müteahhite yeni ruhsata sistem kapalı olmalı.

7- Çıkartılacak kanunlar ile inşaat kontrolleri sadece mühendisin yaptığı kontrolle değil, Yardımcı Kontrol Teknik Sürveyan ekipleri devamlı şantiye de olmalı.”

Farklı açılardan çıkarımda bulunan Turan, değerlendirmesini, “İnşallah bütün taraflar olarak ders alırız” temennisiyle bitirdi.

Haber : Batuhan GÜÇLÜ