**
Değerli Dostlar ! İslam dini her çeşit radikalizme karşıdır. Gerek bir takım dini cemaatlerin uygulamak istediği fanatizm ve gerekse milliyetçilik adı altında yapılan şovenist fanatizm İslam dininin kesin olarak yasakladığı şer düşüncelerdir.
Rabbimiz, Hucurat Suresi ayet 13’te, “Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışmanız için sizi kabilelere ve sülalelere ayırdık. Allah’ın yanında en kerim olanınız, en çok takva sahibi olanınızdır. Kuşkusuz Allah, her şeyi bilen'dir, her şeyden haberdar'dır.” buyurarak insan kaynaklı her çeşit fanatizmi yasaklamıştır.
Böylece Kur’an, soy üstünlüğünü, sınıf üstünlüğünü ve kişilerin makamlarından kaynaklanan üstünlüğü yok sayarak, üstünlüğün ancak takva ile olabileceğini ortaya koymuştur.
Değerli Dostlar! İslami radikalizme gelince; dini emirleri ve Kur’andaki yaşam statüsünü asıl mecrasından çıkararak cemaatlerin veya derneklerin fikri yapısına büründürmektir. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de helalleri ve haramları açık ve net olarak ortaya koyduğu halde, yeni ibadetler ihdas etmek veya haram olmayanları haram kabul ederek insanları kaçındırmaya çalışmak İslami radikalizmdir. Bu gibi dine sonradan katılan şeyleri alimlerimiz bid'at olarak tanımlamışlardır. Bunun diğer adı da dinde aşırıcılıktır.
Değerli Dostlar! Dinde aşırıcılık insanları yorar. Dini içinden çıkılmaz hale getirir.
Değerli Dostlar! Bid'at olan şeyler, nasıl başlayıp nasıl yaygınlaşıyor, onu açıklamaya çalışalım! İlk önce cemaat veya toplum liderleri kendilerini farklı göstermek için dinde yeri olmayan bir şeyi uygulamaya başlıyorlar. Sonra o cemaatin salikleri kendi önderlerini takip ederek o bid'atı yaygınlaştırıyorlar ve böylece kısa bir zaman sonra o bid'at dinden bir parçaymış gibi insanlar arasında hüsnü kabul görüyor.
Örneğin, bir cemaat lideri sarığının üzerine bir yıldız takıyor. Bu nedir diye sorduğumuzda, ben zamanın kutbuyum, ondan takıyorum diye cevap veriyor. Be kardeşim senin zamanın kutbu olduğunu Allah biliyorsa bu gösterişe ne gerek var diye ona sormamız gerekirken, birde bakıyorsun ki onu takip eden binlerce kişi o bid’ati hayatın bir parçası haline getirmişler. Böylece bid'at olan bir şey o cemaat içerisinde simge haline dönüştürülüyor.
Bir bakıyorsun bir başka cemaat lideri sarığının sol yanına bir şekil çizdirmiş. Soruyorsun, bu nedir kardeşim, dinimizde bu yaptığın farz mıdır yoksa sünnet midir? Söyle de bizde bilelim dediğimizde, o zamanda diyor ki sen Hz. Muhammed’in ayak izini bilmiyor musun? İşte sarığıma çizdirdiğim bu şekil Peygamberimizin ayak izidir diye cevap veriyor. O yapar da bir başka cemaat lideri boş durur mu hiç? O da kafasının üzerine diktirip öyle geziyor. O cemaatin salikleri de kendi liderlerini takip ediyorlar. İşte böylece yüzlerce cemaat dinimize yüzlerce bid'at sokmuş oluyorlar. Ayrıca bu bid'atler cemaatler için hem ibadet sayılıyor ve hem de kendileri için birbirlerini tanımak hususunda birer simgeye dönüşüyor.
Değerli Dostlar! İşte böylece, radikalizim ve simgesel bid’atlar arasında yüce dinimizin öznesi olan tevhid inancı kaybolup gidiyor.
Selam ve Dua ile…
KALENDER BATTAL
YORUMLAR