**
Değerli Dostlar! Günde kılınan beş vakit namaz, Rabbimizin bizlere en önemli emridir. İslam'ın beş şartından biri olup; gerek Kur'an ı Kerim’de Rabbimiz; gerekse hadisi şeriflerinde Peygamber Efendimiz namazın ehemmiyetini birçok ayet ve hadislerde beyan etmişlerdir. Allâh-u Teâlâ, ankebût sûresi ayet 45’te "Kitap'tan sana vahyolunan şeyi oku. Salatı ikame et. Salat, haramdan ve münkerden alıkoyar. Kesinlikle Allah'ın zikri daha büyüktür. Allah, yaptığınız şeyleri bilir” buyurarak, Rabbimiz namaz kılarken bizlerden hüşu halinde olmamızı istiyor.
Değerli Dostlar, Hüşu Hali nedir? Şimdilik bunu biraz irdeleyelim: Hüşu Hali, namaz kılan müminin ruhu ile, aklı ile, düşünceleri ile ve bedeni ile Allah’ı hatırlamak halidir. Yani mü'min namaz kılarken, dünyevi tüm iştiyaklarından arınıp; kendi kişiliğinden soyutlanıp, tüm benliği ile Allah’a yönelmelidir. Allah’ı her zerresinde, DNA’sında ve tüm benliğinde hissederek namaz kılmalıdır ki; gereği üzere ibadetini eda edebilmiş olsun.
Değerli Dostlar, Rabbimiz mü'min kulundan hüşu içinde yapılan bir ibadet ister. Çünkü riyadan, gösterişten arındırılmış ibadetler, rabbimizin hoşuna giden ibadetlerdir.
Bir mü'min, beş vakit namaz kıldığı halde, hâlâ günahlarla iç içe yaşıyorsa, nefsini hesaba çekemiyorsa şeytanın tuzaklarından kendisini koruyamamış demektir. Kendisini şeytani tuzaklardan koruyamayan kişinin namazında hüşu (takva) olmaz. Namaz kılarken takvayı gözetmeyen bir kulun namazını, rabbimiz mahşer günü paçavra bez gibi onun yüzüne çarpar. Hüşudan uzak kılınan namaz, sahibine boşuna yorulmaktan başka bir fayda sağlamaz.
Değerli Dostlar, namazını hüşu ile kılmayan kişi; ibadetiyle övünür. Başka insanları küçük görür. Ahlakında, edebinde İslami istikamet olmaz. Zamanını gıybet, suizan ve mâlâyâni konuşmalarla geçirir. Namaz vakitlerinde güya ki ibadet etse bile, boş vakitlerini günah işleyerek geçirir.
Değerli Dostlar! Hüşu takvadır, Rabbimizi mürakabedir. Bir mü'min yalnız namaz kılarken değil; çalışırken de, yürürken de, düşünürken de, her haliyle mürakabeli (Allah ile) olmalıdır. Sizce namaz kılarken, Allah’ı ruhunda hisseden bir kişi hata işleyebilir mi? Emanete ihanet edebilir mi? Teraziyi yanlış tartabilir mi? Adaletten ayrılabilir mi? Devletin verdiği görevi kendi çıkarlarına alet edebilir mi? Ben söyleyeyim, hayır değerli dostlar alet edemez. Eğer bir mü'min, hem namaz kılıyor ve hem de bu iğrenç yanlışlıkları yapıyorsa o zaman namazını ve tüm ibadetlerini gözden geçirmelidir.
Selam ve Dua ile…
KALENDER BATTAL
YORUMLAR